POLİS MEMURU İSA ALTUN, K.MARAŞ’TA ÇALIŞTAY VE SEMİNERE KATILDI

ALTUN, BİR GENCİ BİLE KURTARABİLİRSEM NE MUTLU BANA

POLİS MEMURU İSA ALTUN, K.MARAŞ’TA ÇALIŞTAY VE SEMİNERE KATILDI

Uyuşturucu bağımlılığı alanındaki çok yönlü çalışmalarıyla tanınan Polis Memuru İsa Altun daha önce görev yaptığı Kahramanmaraş'a gelerek düzenlenen çalıştay ve seminere katıldı.
Madde bağımlılığı uzmanı Polis memuru İsa Altun,Kahramanmaraş Ticaret Meslek Lisesinde düzenlenen  seminerde uyuşturucu madde bağımlılığı ve uyuşturucudan kurtulmak için ne gibi bir yol izlenebileceği konusunda öğrencilere bilgiler verdi.

Seminerde Öğrencilere, Uyuşturucu illetinin nasıl gençler arasında Pazar oluşturduğunu, gençlerin nasıl uyuşturucu batağına çekildiğini anlatan Madde bağımlılığı uzmanı Polis memuru İsa Altun, Kahramanmaraş Ticaret Lisesi'ndeki  seminerde, bağımlılık yapan maddeler olan afyon, esrar, eroin, kokain, LSD, amfetamin ve ecstasy'nin özellikleri ve kullanan kişilere verdiği zararları açıkladı. Altun, "Madde bağımlılığı, alkol dışında sigara, uyuşturucu ya da uçucu maddeler kullanarak ve sürekli olarak ruhsal yaşamı bozan o maddeye alışıp, tutsak olmaktır. Başlangıçta 12-13 yaşlarında sigara ile başlayıp, daha sonra alkol ve madde olarak devam etmektedir. Madde bağımlılığı, merkezi sinir sisteminin etkilenmesi ve davranışların değişmesi sonucuyla bedensel, ruhsal ve toplumsal yönden sorunların ortaya çıkmasıdır" dedi.
Altun, "Genellikle aşısı neşelilik, hareketlilik, dürtü ve içgüdülerinden kaynaklanan davranışlarını denetleyemedikleri için haz ilkeleri ve gerçeklik arasında bağlantı kuramazlar. Davranışlarının sorumluluğunu taşıyamaz, sınırlarını belirleyemezler. Diğer bir deyişle, madde kullanan çocuk ya da gençlerin otokontrol sistemleri zayıflamaktadır. Ayrıca yaptıklarından dolayı pişmanlık ve suçluluk da duymadıkları gibi cinsel sapmalar sıklıkla görülür, saldırgan ve şiddet eylemlerinde bulunurlar. Anne-babalar çocuklarının bağımlı olmaması için onları çok yakından takip etmeli, kimlerle arkadaşlık yaptıklarını, davranışlarında değişiklik olup olmadığını izlemeli ve en küçük şüphede emniyet ve sağlık görevlileriyle işbirliği yapmalıdır. Gençler ise hayatlarının kararmaması için kötü niyetli arkadaşlarına uyup 'bir kereden bir şey olmaz' diyerek hiçbir şekilde madde kullanmamalıdır."
Madde bağımlılığı ile ilgili üç kitabın yazarı olan İsa Altun'un verdiği seminere  ilgi duyan okul Müdürü başta olmak üzere öğretmenler  ve yüzlerce öğrenci katıldı.
Düzenlenen seminerden sonra Gazetemize özel açıklama yapan Polis memuru İsa Altun, bilginin paylaştıkça değer bulacağını belirterek,  "Biz bilgiyi mezarımıza götürmeden çocuklarımızla paylaşmak zorundayız. Çocuklarımız her deneyimi yaşayacak kadar donanıma sahip değiller. Dedi.
Altun, , "Geleceğe yeni adım projesi kapsamında gençlerimizin ve çocuklarımızın daha huzurlu olabilmesi için gençlerin büyük hedefler koyabilmesi için önlerine çıkabilecek hayatın zorluklarını aşabilme yolunda hedefler çizebilmesi için ben bir kitap çalışması yapmıştım. Bu kitabın gençlere ilham olması yolunda elimden ne geliyorsa yapmaya çalışıyorum. Bundan sonraki çalışmam bilişim bağımlılığı ile ilgili çalışma, sanal suçlarla ile ilgili öğrencilerimize bilgisayar ve internetle ilgili kendilerini bekleyen tehlikelere yönelik bir çalışma içerisindeyim. Gençlerimiz bizlerin değerleridir.Temel düsturumuz bu çocuklarımızı kendilerini bekleyen tehlikelere karşı donanımlı kılabilmek.Elimizden ne geliyorsa elimizdeki deneyim ve bilgileri öğrencilerle paylaşmak,bilgi paylaşıldıkça değer bulur.Biz bilgiyi mezarımıza götürmeden çocuklarımızla paylaşmak zorundayız. Çocuklarımız her deneyimi yaşayacak kadar donanıma sahip değiller. Ben kendilerine eğer fayda sağlayabilirsem Kendimi çok mutlu hissedeceğim."dedi.

İSA ALTUN KİMDİR?

UYUŞTURUCU İLE MÜCADELEYE ADANMIŞ BİR HAYAT

 Kişisel olarak 1997 yılından bu yana uyuşturucu ile savaşan Polis Memuru İsa Altun, uyuşturucu madde zararlarına karşı okullarda madde bağımlılığıyla ilgili olarak sergiler açıyor.
Yazdığı yazılarla aileleri ve gençleri uyaran Altun "Bir Kereden Çok Şey Olur" adlı kitabı ile de madde bağımlılığı konusunda toplumu bilinçlendiriyor.
Aşırı dozda uyuşturucudan hayatını kaybeden Mehmet isimli bir gencin ölümünden önce kendisine söylediği "ne olur gençleri bu zehirden kurtarın" sözünü unutamayan Polis Memuru İsa Altun, çıkardığı ''Bir Kereden Çok Şey Olur'' isimli kitabı ile uyuşturucu ve madde bağımlılığı konusundaki deneyimlerini gençlere ve ailelere aktarıyor.
Uyuşturucu ile mücadelede yaptığı başarılı çalışmalarından dolayı 1999 yılında 160 ülkede temsilciliği bulunan Uluslararası Genç Girişimciler Organizasyonu (JCI TOYP) tarafından ''İnsan Haklarına, Çocuklara ve Dünya Barışına Katkı'' ödülü alan, 2000 yılında da dönemin Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican tarafından ''Yılın Polisi'' seçilen İsa Altun, Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü bünyesinde Bakırköy Adliyesi'nde polislik görevine devam ediyor.
Şu an narkotik şubede olmasa da uyuşturucu ve madde bağımlılığıyla ilgili çalışmalarına aralıksız olarak devam ettiğini kaydeden İsa Altun ile madde bağımlılığı konusunda yaptığı çalışmaları, madde bağımlılığının nedenlerini, bağımlılıktan kurtulma yollarını ve bu süreçte gençler ile ailelerin dikkat etmesi gerekenler konusunda konuştuk.
Gerek uyuşturucu gerekse diğer madde alışkanlıklarının hepsinin özünde aile unsurunun olduğunu belirten Altun, dağınık ve parçalanmış aile ortamında yetişen gençlerde maddeye yönelimin fazla olduğunu kaydetti.
Yapılan araştırmalara göre 16-25 yaş aralığındaki erkek çocukların madde bağımlılığına bulaştıklarının görüldüğünü ifade eden Altun, antisosyal kişilik, çevreden kopukluk, kendini ifade edememe, merak, özenti, arkadaş çevresi gibi birtakım nedenlerin madde bağımlılığının en önemli faktörleri olduğunu kaydetti.
Madde bağımlısı olan bir insanın polise gitmeden AMATEM (Alkol - Madde Bağımlılığı Araştırma, Tedavi ve Eğitim Merkezi) veya AMATEM düzeyindeki diğer sağlık kuruluşlarına giderek bu yönde destekleyici tedavilerini yaptırabileceklerinin de altını çizen İsa Altun, madde bağımlısı insanların hiçbir şey için geç kalınmadığını bilmeleri gerektiğini ve her türlü tedaviden istifade edip tekrar hayata merhaba diyebileceklerini söyledi.
Öncelikle İsa Altun kimdir, kendinizden kısaca bahseder misiniz?
1965 doğumluyum. Evli ve 2 çocuk babasıyım. Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü mezunuyum. 1992'de çok sevdiğim ve şeref duyduğum polislik mesleğine başladım. Sırasıyla Gaziantep, Kahramanmaraş, Antalya ve İstanbul olmak üzere yaklaşık 20 yıldır bu teşkilattayım. Bakırköy'e geçtiğimiz yıl Sarıyer'den atandım.
Madde bağımlılığı ile mücadelenize ne zaman ve nasıl başladınız?
Madde ile mücadelem 1994 yılına uzanıyor. O dönemde çok büyük saygı duyduğum İl Emniyet Müdürüm Hüseyin Çapkın ben Gaziantep'te asayiş ekiplerde çalışırken üstün çalışmalarımdan dolayı narkotik şubeye tayinimi yaptırmıştı. Narkotik şubede çalışırken madde bağımlısı bir gencin benim sonum ölüm biliyorum. Ben ölüyorum ama benden sonrakilere bir şeyler yapabilelim anlamında bir vasiyeti olmuştu. Ben vicdanen bu vasiyetin yerine gelmesi için çeşitli çalışmalar yaptım ve yapıyorum. Gaziantep'te yerel gazetelerde madde bağımlılığı ile ilgili yazılar yazdım. Uyuşturucu ile mücadele konulu karikatür sergisi açtım. Daha sonra kitap yazma fikri oluştu. Kitabımı da geçtğimz yıl yayınladım.
Belirttiğiniz çalışmalar neticesinde bazı ödüller de kazandınız. Bu ödüllerdende bahseder misiniz?
1999 yılında Uluslararası Genç Girişimciler Organizasyonu (JCI TOYP) tarafından ''İnsan Haklarına, Çocuklara ve Dünya Barışına Katkı'' ödülü aldım. 2000 yılında da dönemin Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican tarafından ''Yılın Polisi'' seçildim. Bunlar beni manevi yönden onore etti. Çünkü benim amacım aileleri bilinçlendirmek, eğitmek. Gençlerimiz, gençlik duygusu ile beraber merak duygusunun en üst noktada olduğu bir dönemdeler. O merak duygusunu bilgi ile donatabilirsek, gençlerimiz kötü alışkanlılara bulaşmaz.

''MADDE BAĞIMLILIĞININ TEMELİNDE AİLE UNSURU VAR''

Edindiğiniz tecrübelerden yola çıkarak bağımlılık nasıl başlar ve bu aşamadaki insanlara ve ailelerine neler tavsiye edersiniz?
Gerek uyuşturucu olsun gerek diğer kötü alışkanlıklar ve madde bağımlılıkları olsun hepsinin temelinde aile unsuru vardır. Bugün uyuşturucu ile iç içe olan insanlara baktığımız zaman çoğunun ailesi ile beraber yaşadığı görülüyor. Ama dağınık, parçalanmış aileler. Antisosyal kişilik, çevreden kopukluk, kendini ifade edememe, merak, özenti, arkadaş çevresi gibi birtakım sebeplerden yola çıkıp maddeye bulaşan gençlerimiz var. Maddeye bulaşan gençlerde genelde yaş aralığı 16-25 ve çoğunluğu erkek çocuklarımız.
Uyuşturucu konusunda ne durumdayız. Emniyetin bu konudaki çalışmaları neler?
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve 81 ilin emniyet müdürlüğü olmak üzere suç ve suçla mücadelede geçmiş yıllara oranla çok büyük mesafeler kaydedildi. Türkiye'de uyuşturucu konusu ne bizi korkutacak kadar büyük seviyede ne de önem verilmeyecek kadar küçük seviyede.  Bugün İstanbul'da narkotik ekiplerimizin ve şubemizin de başarılı çalışmaları, okullardaki bilinçlendirme ve eğitim çalışmaları sonucu geçmiş yıllara oranla uyuşturucuya yönelme oranında büyük azalma var. Bu da gösteriyor ki, madde ile mücadele sadece polisle sağlanabilecek bir mücadele değildir. Öğretmenlere, eğitimcilere, okullara, aile birliklerine, medyaya ve bütün kurumlara görev düşüyor. Aynı zamanda şu anda Türkiye'de uyuşturucu ile mücadelede toplam 18 bakanlık aktif bir şekilde çalışmakta ve maddeyle mücadeleye destek vermektedir.
Bu konuda uygulanan cezalar nelerdir? Kullanıcı ve satıcılara ne tür cezalar veriliyor?
Uyuşturucu ve bağımlılık bir hastalıktır. Dolayısıyla suç kavramından önce kanunlarımız kişiyi mağdur olarak görüyor. Cezalandırmadan önce onu topluma kazandırmaya yönelik çalışmalar yapılıyor. Ama satıcılara Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri gereği suçun niteliğine göre ağır yaptırımlar sözkonusu. Uyuşturucu ile mücadelede en büyük etken eğitim, aile, sevgi. Bugün 5 yaşında bir çocuğa bile sorulduğunda uyuşturucunun kötü bir şey olduğunu ve zararlarını bilir. Ama bu konuda eğer yeterli eğitim verilmezse, bir kereden bir şey olmaz denilirse bu çocuklar sonu ve geri dönüşü olmayan yollara girebilir. Onun için cezadan çok eğitimin faydalı olacağına inanıyorum. Elbette ceza da lazım ama önleyici tedbirler sağlanırsa daha faydalı olur.

''AŞIRI DOZDA
UYUŞTURUCUDAN
HAYATINI KAYBEDEN MEHMET İSİMLİ GENCİN VASİYETİ ÜZERİNE KİTAP YAZDIM''

Madde ile mücadelenizde sizi en çok etkileyen unutamadığınız bir iki anektod paylaşır mısınız?
Bu kitabın yazılmasına vesile olan Mehmet isimli gencin bende çok büyük etkisi oldu. Gaziantep'te 20'li yaşlarda yeni evli bir gençti. Sigara ile başlayan alkol ile devam eden süreçte diğer kimyasal ve doğal uyuşturucuları kullanmış ve finalde de eroin denen illetten dolayı vefat etti. Vefat etmeden önce "Benim sonum ölüm. Ama benden sonrakiler ölmesin, onlar için bir şeyler yapın" dedi. Bu beni çok etkiledi. Ve Mehmet'in vasiyeti üzerine ''Bir Kereden Çok Şey Olur'' isimli kitabı yazdım. Ben Gaziantep'te narkotikteyken madde bağımılığından kurtarmaya çalıştığımız 8 çocuğumuz vardı. 8 çocuğumuzun da son 5 yıl içerisinde vefat ettiğini öğrendim ve bu beni çok derinden yaraladı. 20'li yaşlarda hayatın altın çağında bir gencin uyuşturudan ölmesi kadar acı birşey olamaz. Allah kimseye bu acıları yaşatmasın. Ama en buruk acı Mehmet'in hikayesiydi. Beni uyuştucuyla mücadeleye teşvik eden, yazı yazmama sevk eden Mehmet'tir.
Kitabınızda madde bağımısı gençlerin hikayeleri de yer alıyor. Ve çok çarpıcı örneklerle uyuşturucunun bir gence, bir insana her şeyi yaptırabileceği gözler önüne seriliyor. Peki bu illetten kurtulmak isteyen gençlerimiz, insanlarımız neler yapabilir. Onlar ve aileleri nasıl bir yol izleyebilir?
Madde bağımlısı bir insan polise gitmeden herhangi bir sağlık kuruluşuna gidip bir arındırma terapisine gidebilir. AMATEM veya  AMATEM düzeyindeki diğer sağlık kuruluşları bu yönde destekleyici tedavilerini yapmaktadırlar. Hiç bir şey için geç kalınmış değildir. Psikolojik veya her türlü tedaviden istifade edip tekrar hayata merhaba diyebilirler.
Şu an narkotik şubede değilsiniz. Bu başarılı çalışmalarınıza narkotikte devam etmeniz gerekmez mi?
Polis tanımından da anlaşıldığı üzere asayişi amme, şahıs tasarruf ve mesken mahsuniyetini koruma, vatandaşa yardım etme görevini yapar. Ben şu an çok sevdiğim ve saygı duyduğum Bakırköy İlçe Emniyet Müdürüm İzzet Kaptan'ın memuru olmaktan gurur duyuyorum. Bana manevi bakımdan çalışmalarımda destek oldu. Zaten müdürümün destekleri olmasa bu çalışmaları yapamazdım. Narkotikte de olsam Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde de olsam, çalışmalarıma devam ediyorum. Önemli olan insanlara hizmetlerimizi, çalışmalarımızı ulaştırabilmek, onlara ışık tutabilmek.
Narkotik şubede olmasanızda çalışmalarınıza devam ettiğinizi söylediniz. Peki bundan sonraki dönemde neler yapacaksınız?
Şubat ayı içinde "Ortam Sanal, Suç Gerçek" isimli kitabım çıkacak. Nisan ayında "Türk Polisini Tanıma Kılavuzu" isimli kitabım çıkacak. Ağustos ayında Türkiye'deki seçkin gazetecilerin 20 yıldır en çok okunan köşe yazılarını derledim. Bununla ilgili bir kitap çalışması düşünüyorum. Kasım ayında kadınlara yönelik şiddetin ele alınacağı "Kadın ve Şiddet" isimli kitap çalışmam olacak. Amacım bir iz bırakabilmek, çocuklarımıza anlamlı bir miras bırakabilmek.
Son olarak gençlere, ailelere ve Bakırköylülere vereceğiniz mesajlar nelerdir?
Geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz, Cumhuriyet'in ve Atatürk devrimlerinin bekçileridir. Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızın ruh ve beden sağlığı herşeyin önündedir. Biz çocuklarımıza öyle bir gelecek sağlamalıyız ki, öyle bir yaklaşım göstermeliyiz ki, kendileri maddeye bulaşmadan bütün zorlukları aşabilme becerisi göstersinler. Bununda yolu özgüven, özsaygı, nitelikli bir aile eğitimi, aile içinde sevgi ve saygının egemen olmasıdır. Ayrıca spor, kültür, sanat gibi aktivitelerin fazlalaşması gençlerimizi sokaktan, kötü alışkanlıklardan çekecektir.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER