'ERKOÇ'UN HAYALLERİ, HEPİMİZİN HAYALİ' DEMİŞTİK YA…

'ERKOÇ'UN HAYALLERİ, HEPİMİZİN HAYALİ' DEMİŞTİK YA…

'ERKOÇ'UN HAYALLERİ, HEPİMİZİN HAYALİ' DEMİŞTİK YA…

 Kahramanmaraş'ın ilk büyükşehir belediye başkanı Fatih Mehmet Erkoç, dün bir kez daha basın mensupları ile bir araya geldi.

Göreve yaklaşık 14 ay önce başlayan Erkoç, basınla daha önce sayılı olarak bir araya gelmişti.
2014'ün Ramazan'ında bir iftar yemeğinde…
2015'in 10 Ocak Gazeteciler Günü'nde…
Başkada sayamıyoruz.
Hatırlamıyorsak, özür dilemek gerekir.
**
İktidar partisinin belediye başkanı Erkoç, aslında her iki ayda bir üç ayda bir basınla bir araya gelmeliydi.
Gelmediği için de son zamanlarda eleştiri konusu olmaya başladı.
"Erkoç basın toplantısı yapmayacak mı?" diye sorulduğunda benim cevabım hep hazırdı:
"Yahu durun arkadaşlar! Hele bir teşkilatının yapılanmasını tamamlasın!"
Zaman su gibi akıp gidiyor.
Başkan Erkoç'un bir gün basınla bir araya geleceğini düşünüyordum ama bu kadar da erken değildi doğrusu düşündüğüm.
Ama oldu.
Basın toplantısı olmasa da, basınla sohbet anlamı taşıdı.
**
Davetli sayısı az tutulmuş.
Ama yine de küçümsenecek sayıda değildi davetliler.
Belki "Davetlilerin içinde 'davetsiz misafirler' de olabilir mi?" diye de düşünmüyor değilim.
Ben de Başkan Erkoç'un basınla sohbetine gazetem adına katıldım.
Kahramanmaraş'ta eli kalem tutan muhabir, yazar meslektaşlarımın tamamına yakını da ordaydı.
Serdar Erdoğanyılmaz.
Mehmet Fiskeci.
Mustafa Şirin.
Mehmet Taş…
Tek tek isimleri saymak mümkün olmayacak. Çünkü yazı telaşesi içerisinde aklımıza gelmeyen olur. Hoşgörsünler.
Kahramanmaraş'taki iki gazeteciler cemiyetinin başkanları olan Kemal Sayın ve Abid Vanlı da vardı.
**
Dün saat 12.30 sularında Gaziantep Yolu üzerindeki MADO Evi'ndeydik.
Yaklaşık 2 saat süren sohbet toplantısı saat 14:30 gibi sona erdi.
Öğle yemeği yendi birlikte.
Salata, çorba, et sote, pirinç pilavı, ekşili köfte, ayran, çay, tatlı, dondurma…
Yemeğin ardından da başkan konuştu, biz dinledik.
Başkan çok şey anlattı.
Çalışmalarla ilgili bilgi sahibi olduk.
Duymadıklarımızı duyduk.
**
Başkan anlattıkça, hafızam beni 2013 Aralık ayının ilk günlerine götürdü. 
Bakın, 10 Aralık 2013 günü "Erkoç'un hayali, hepimizin hayali!" diyerek ne yazmışız.
Farklı siyasi görüşlere sahip olsam da, düşündüklerimi yazmam tepkilere neden olsa da, bugün o yazıyı yeniden bu sütunlara alma gereği duydum:
**
Kahramanmaraş daha 20-25 yıl önce Serintepe, Yatılıbölge, Mercimektepe, Nahırönü, Bahçelievler, Namıkkemal, Sakarya, Pınarbaşı arasına sıkışmış bir il merkeziydi.
Bugün Göksun, Ekinözü, Nurhak, Çağlayancerit, Pazarcık, Türkoğlu, Andırın, Düziçi arasında devasa bir alana sahip.
Osmaniye'nin Düziçi ilçesi ile komşu bir il merkezimiz var.
İlçelerimizden Afşin ve Elbistan ile sınırı yok, il merkezinin..
Merkez alanı büyüyeceği için de iki ilçe olduk; Dulkadiroğlu ve Onikişubat diye…
İki ilçeyi de birbirinden Osmaniye Yolu'nu takiben Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Azerbaycan Bulvarı, Atatürk Bulvarı, Boğazkesen, Uzunoluk, Akdere güzergahı ayırıyor.
**
Şu andaki yerleşim yerlerinin dağa yoğunlukta olduğu Kavlaklı'dan toplu taşıma aracına binen bir vatandaş, şehrin bir ucundaki Hastane'ye gitmek için iki araç değiştirmek zorunda kalıyor.
İşte böylesine büyük bir il merkezi haline geldi, Kahramanmaraş..
30 Mart 2014 seçimleri ile birlikte de büyükşehir belediyesine kavuşuyoruz.
Artık, Türkiye'nin 30 büyükşehir belediyesinden biri olacağız.
Ne mutlu bize…
**
Önceki gün; Kahramanmaraş-Kayseri Karayolu'nun Kahramanmaraş-Tekir, Tekir-Göksun arasında yapımı devam eden yol inşaatlarındaydık.
Kahramanmaraş'ta ilk kez viyadükten geçtik.
İlk kez tünelden geçtik, üstelik iki ayrı tünelden.
Tekir'den sonra Kurucaova'ya indik. Oradan önce ilk tüneli, sonra ikinci tüneli gördük.
Tünel ve yol işlerinden anlamam, ama inşaatçıların deyimi ile 'kabası bitmiş' bir halde gördük.
Altyapı çalışmalarına başlanacak.
"Hedef 2015" denmişti geçen yıl tünel için ilk kazma vurulduğunda…
Bir yıl geçmiş aradan ve gördüğümüzde 'Türkiye gerçekten çağ atlamış' dedik.
**
Bir grup gazeteci arkadaşla birlikte NFK Kültür Merkezi'nde buluşuyoruz.
Saat yarım gibiydi; iktidar milletvekillerimizden Sayın Sıtkı Güvenç geliyor, aramıza…
'Bismillah' deyip kontak çeviriyor, aracın kaptanı.
Belediye otobüsündeki kafilemize önce Valilik Konağı önünde Sayın Valimiz Şükrü Kocatepe dahil oluyor.
Giderken Hasancıklı köprüsünü geçince sağda duruyoruz; hep birlikte iniyoruz BMC'den.
Bulutoğlu Ticaret'in (Ali Bulut) hemen önündeyiz.
Bölge halkı karşısında Vali'yi, Milletvekili'ni ve bir grup gazeteciyi görünce 'Bismillah, hayırdır inşallah..' demekten kendini alamamıştır, sanırım.
Selamlaşma, hoşbeş faslı başlıyor.
Hemen derme-çatma sandalyeler, tabureler getiriliyor; 'buyur' ediliyor devlet erkânı ve gazeteciler…
Orada iktidarın diğer vekillerinden Sayın Yıldırım Mehmet Ramazanoğlu'nu bekliyoruz.
Bu arada iktidarın büyükşehir belediye başkan adayı Sayın Fatih Mehmet Erkoç'un da buradan kafileye dahil olacağı bilgisini veriyor; meslektaşım Yener Atlı…
Bekleyiş sırasında çay ikramı var…
Sigara içenler, Sayın Valimiz'e yakalanmamak için kuytulara gidiyor; bir iki fırt nefes çekmek için…
Sonra beklenilenler geliyor:
Önce Erkoç ve ekibinden il başkanı Mehmet Eken, Baro Başkanı Metin Doğan, il yönetim kurulu üyesi M. Uğur Dilipak var ilk gelenlerden (unuttuklarımız kusura bakmasın)…
Ardından vekilimiz Ramazanoğlu dahil oluyor.
Yeniden 'bismillah' deyip çıkıyoruz yola…
**
Kürtül rampasını çıkarken, bizim BMC'nin sol tarafı yine kalkmıyor havaya…
Kaptan 'mahcup'.
Valimizin yakın koruması, bizim Mahmut, Sıtkı beyin şoförü ön taraftayız ya; 'Ha gayret…' diyoruz yalpa yaparak giden otobüse..
Otobüs otomatik vites.
Her şeyi otomatik.
'Sağ çek dur, beyni resetle' tavsiyemiz var kaptana… 'İlk fırsatta sağa çekeceğim' diyor.
Otobüsün arka bölümünde de diğer konuklar var.
**
Bir ara, arka tarafa doğru ilerliyorum.
Fatih Mehmet Erkoç'un yanında Yener Atlı oturuyor. Ben gelince kalktı ve sağolsun 'saygı' göstererek yerini bana bıraktı.
Erkoç, "Akif bey… Bu yolların her karışında emeğim var, kaç kez güzergah değişti…" diyor.
"Bu kesin güzergah mı?"
"Evet…"
Laf lafı açıyor:
"Akif bey, Kahramanmaraş'la ilgili hayallerim var. İnşallah nasip olursa, Kahramanmaraş'a çok büyük yatırımlar getireceğiz. Ayvalı Barajı'nı kullanarak kentin içinde bir nehir oluşturacağız. Yollarımızı yapacağız, tüm ilçelerle ve şehir içinde ulaşımı çözeceğiz. Hafif raylı sistem var…."
Erkoç anlatıyor, ben dinliyorum.
Arada bir soruyorum, o cevaplıyor.
**
Erkoç'un hayali, aslında hepimizin yani her Kahramanmaraşlının hayali.
Çevremizdeki büyükşehirlerle olan şehirleşme ve sanayileşme alanındaki makasın daraltılması için çaba gösterecek.
Belki 5 yılda olmaz ama ikinci bir 5 yılda Gaziantep'i, Kayseri'yi, Adana'yı yakalama şansımız var.
Kahramanmaraş, 30 Mart'tan sonra yeni bir hamle başlatacak.
Bu hamlede tüm Kahramanmaraş'ın, Kahramanmaraşlının katkısı olmalıdır.
Siyasetçisinin, bürokratının, gazetecisinin, esnafının, işadamının, işçisinin, ev hanımının, öğrencisinin velhasıl bu kentte nefes alan herkesin bu hamleye katkı vermesi gerekir.
**
Erkoç'un hayalleri, hepimizin hayalleri!
Kahramanmaraş'ın, Kahramanmaraş'ı sevenlerin hayalidir gerçekte Erkoç'un hayali.
Kahramanmaraş - Kayseri Yolu'nun Kahramanmaraş - Göksun arasındaki bölümü ile ilgili gelişmeleri anlattı, Erkoç…
Kanunun yüklediği görevlerin elbette yapılacağını, ancak kendisinin kanunun öngördüğü hizmetlerin dışında Kahramanmaraş'a projelerinin olduğunu söyledi.
**
Kürtül Rampası, Andırın Yol Ayrımı, Çağlayan Köyü, Tekir Beldesi derken yönümüzü Kurucova'ya çeviriyoruz.
Daha önce temel atma töreni için gelmiştik buraya.
Orada otobüsten indik, minibüslere bindik.
Ben diyeyim 40, siz deyin 60 araç vardı.
Bir kısmı inşaat firmasının şantiyesindeki araçlar, bir kısmı siyasetçilerin ve bürokratların geleceğini duyup seğirtenlerin araçlarıydı.
Hal böyle olunca, 'basın' biraz geride kaldı.
**
Tünele en son araçla girdik.
Çift yönlü tüpler oluşturulmuş, ancak yollar henüz ham yol.
Tünelin girişi ve çıkışı, henüz köy yolları gibi.
Zaten bağlantıları da yok.
Ama tünele girerken de, çıkarken de farklı bir duygu yaşıyorsunuz.
1980'li yılların hemen başında ilk kez il dışına sınava gitmiş biri olarak o günlerden bu günlere geliyoruz.
Bizim Göksunlu dostlarımız, şimdiki mevcut yoldan giderken 'Ahaa şu karşı ki yoldan, Saraycık belinden aşar giderdik. Ancak bir araba sığardı…' diye anlattıkları yerden şimdi çağın en kaliteli karayolu geçiyor.
Bu yolun hikayesi uzun.
Yol bitmeden hikaye de yazılmaz zaten.
Şu bir gerçek ki; bu yol Kahramanmaraş'a ve dolayısı ile Göksun'a çok şey katacak.
Elbistan'ı yakınlaştıracak.
Afşin'i yakınlaştıracak.
Ankara'yı, Kayseri'yi, İstanbul'u yakınlaştıracak.
**
Dedik ya: Erkoç'un hayalleri, hepimizin hayalleri.
**
Dün de büyükşehir belediye başkanı unvanı ile Fatih Mehmet Erkoç'u dinledim.
Diyor ki:
"Yoğun işlerden dolayı bir araya sizlerle bir araya gelemiyorduk; bugün sizlerle sohbet edelim, fikir alış-verişinde bulunalım istedim.
Büyükşehir Belediyesi'nin yapılanmasını tamamladık.
İlçelerde de şubelerimizi kurarak hizmete hız verdik.
Yollar konusunda çok büyük hizmetler yaptık.
Fen İşlerimizi güçlendirdik.
Bin 500 kilometre yol ihalesi yaptık; biz 1 Milyon 600 Bin lira hesaplıyorduk, yüzde 45 kırımla ihaleyi yapınca Bin 500 kilometre yerine 3 Bin kilometre yol yapacağız.
Rekabet tarzı ihalelerle, hem işleri daha hızlı bitireceğiz hem de daha çok hizmet üreteceğiz.
Hükümetimizin de desteği ile 5 yılda yapacaklarımızı 1 yılda bitirdik.
Atık Su Arıtma Projesi'nin ihalesini yaptık, bu ihale Türkiye'nin konusunda en büyük ihalesi oldu ve AB destekli, çevreci bir proje ortaya koyuyoruz. Proje tamamlandığında artık Sır Barajımızın kirliliğini önleyeceğiz. Aksu Çayı artık kirli akmayacak. Kentin atık suyu baraja gitmeyecek. Bu tesis tamamlandığında ekonomiye de katkısı olacak.
Onikişubat ilçemizin güneyindeki kırsal kesim ile Dulkadiroğlu, Pazarcık ve Türkoğlu İlçelerimizin de içmesuyu sorununu çözecek ve 100 yıl yetecek olan bir baraj inşaatımız olacak. Pazarcık'ın Sakarkaya Bölgesindeki geniş vadide bir baraj (Kısık) inşaa ettireceğiz ve bu çalışmamız DSİ ile birlikte yürütülecek.
Afşin ilçemizin içmesuyu sorununu çözüyoruz. Çalışmalarımız devam ediyor.
Türkoğlu'nda ve Aksu Mahallesinde iki büyük park, rekreasyon alanı yaptık. Türkoğlu'nda kış aylarında çalışma fırsatı bulduğumuz için Türkoğlu'ndaki bu parkı tamamladık ve hizmete sunduk.
Ceyhan Nehri kenarında büyük bir rekreasyon parkı için de çalışma başlattık. Ceyhan Köprüsü civarındaki bu çalışma için de zemin güçlendirme yapıyoruz. 50 bin kamyon taşı buraya yerleştiriyoruz ki, önümüzdeki günlerde taşkından zarar görmesin diye…
Sümbüllü-Gayberli bölgesinde kentin en büyük parkını yapıyoruz.
Kentsel dönüşüm çalışmalarımız son hızla devam ediyor. Bu kapsamda bin 550 evin parasını ödeyerek istimlak ettik.
Tarihi mekanlarımızın restorasyonu konusunda yeni projelerimiz var. Kapalı Çarşı'dan giren bir kişi, Bahtiyar Yokuşunun oradaki tarihi konaklarda kendini bulacak.
Maraş'ın tarihi dokusunu yeniden ortaya çıkaracağız.
Tarihi Maraş'ı ayağa kaldıracağız!"
**
Başkan Erkoç, çok şey anlattı.
Kent içerisindeki trafiği rahatlatacak düzenlemelerden, otopark sorununu çözecek projelere…
Tekke'nin özellikle kent meydanına bakan yönündeki kentsel dönüşüm çalışmalarından, şehir içi ana yolların asfaltlanmasına…
Düzenlenen fuarlardan, festivallere..
**
Erkoç'u dinleyip ayrılırken, yukarda paylaştığım fikri tekrar ettim içimden:
"Erkoç'un hayali, hepimizin hayali!"
Allah kolaylık versin, Başkan Erkoç'a… Bizim için sadece dua etmek düşüyor. Çünkü o hayaller gerçekleştiğinde daha çağdaş, modern bir Kahramanmaraş'ta yaşayacağız.
Artık, "Gaziantep şunu yapıyor, Kayseri bunu yapıyor" demeyeceğiz.
Zaten kim ne yaparsa yapsın bizi ilgilendirmiyor, biz kendimize, şehrimize bakacağız. Erkoç'un hayalleri, doğrusu bizim hayallerimiz gerçekleştiğinde 'Artık biz böyle bir şehirde yaşıyoruz' diyeceğiz; gururla ve övünerek.
Dışardan gelenlere ya da biz dışarıya gittiğimizde 'boynumuz bükük kalmayacak'.
Ha gayret Erkoç Başkan…

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER