OLUMLU DÜŞÜNMEK, GÜZELLİĞİ GETİRİYOR!

OLUMLU DÜŞÜNMEK, GÜZELLİĞİ GETİRİYOR!

OLUMLU DÜŞÜNMEK, GÜZELLİĞİ GETİRİYOR!

 Oldum olası, 'vur deyince öldürmeyi' seviyoruz.

Umutsuzluğa da çok çabuk katılıyoruz, umuda da çok çabuk sarılıyoruz.
Kötümserliğimizin haddi hesabı yok, iyimserliğimizin de sınırını tutturamıyoruz.
Velhasıl zaman zaman anlaşılması zor bir toplumuz.
**
7 Haziran 2015'de ülkemizin geleceğini yakından ilgilendiren seçimleri yaptık.
Ülke genelindeki 54 milyon 813 bin 371 seçmenden, 47 milyon 488 bin 494'ü oyunu kullanmış.
Seçime katılma oranı yüzde 86,64 olarak ortaya çıktı.
Kullanılan oylardan da 46 milyon 157 bin 620'i geçerli kabul addedilmiş.
Oyların yüzde 40,87'sini AK Parti, yüzde 24,95'ini CHP, yüzde 16,29'unu MHP, yüzde 13,12'sini HDP ve yüzde 4,77'sini diğer partiler almış.
Bu sonuçlarla AK Parti 258, CHP 132, MHP ve 80'er milletvekilliği kazandı. 
**
Bu seçimler, önceki seçimlere göre çok farklı oldu.
YSK'nın yayın yasağını kaldırmasından önce sonuçlar belli olmuştu, zaten YSK yayın yasağını kaldırdıktan sonra da kısa bir süre içerisinde kesine yakın sonuçlar ortaya çıktı.
AK Partiler büyük şok yaşadı. 
HDP'liler büyük sevinç içerisine girdiler.
CHP'liler ile MHP'liler ise gerçek anlamda istediklerini alamadılar.
O gün gece yarısı yapılan açıklamalar, ülkedeki koalisyon gerçeğinin göz ardı edildiğini gösterdi.
Kimi liderler peşin peşin 'koalisyon yok' derken, kimileri de 'erken seçim' mesajlarını verdiler.
Bu mesajlar, ülkede bir anda olumsuzluğa neden oldu.
Bakış farklıdır tabi: Çünkü, TBMM'ye giren 4 parti de fikir olarak taban tabana zıttılar.
**
Ancak aradan geçen birkaç günün ardından ortaya ılıman tablolar çıkmaya başladı.
Seçimden birinci parti çıkan son 13 yılın tek partili iktidarı AK Parti'de genel başkan Ahmet Davutoğlu, "Koalisyon için her türlü olasılığı değerlendiririz" dedi.
CHP'nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise "Erken seçim, zaman kaybından ve bizlere umut bağlamış halkımızın teveccühüne saygısızlıktan başka bir işe yaramayacaktır" diyor.
MHP'de ise genel başkan Devlet Bahçeli, dün geç saatlerde yayımladığı twitter mesajında kaygı ve korku tacirlerine fırsat vermeden, kriz ve kaos tetikçilerine göz açtırmadan mesafe alınması gerektiğini ifade ediyor.
HDP'de eş genel başkan Selahattin Demirtaş ta, "Hepinizin içi rahat olsun. Bir defa koalisyonlardan Türkiye'nin korkmaması lazım, koalisyonlar nasıl toplum kendi içerisinde bir arada ittifakla, koalisyonla mücadele ediyorsa devlet de böyle yönetilebilir" dedi.
**
Kahramanmaraş'ta da çoğunluk aynı fikri taşıyor.
Yani 'koalisyon olabilir'.
Kahramanmaraş'ın etkili kalemlerinden Serdar Erdoğanyılmaz, önceki günkü yazısında 'Her şey daha güzel olacak…' diyerek iyimser bir tablo çizdi.
Bu tespitler alkışlanır, elbette!
Sırada liderlerin bir araya gelerek; önyargısız, ön koşulsuz konuşmaları gerekiyor.
Gerçi her partinin kırmızıçizgisi var.
Asla vazgeçmezler.
Son açıklamalarla birlikte 'koalisyon olabileceği' fikri ağırlık kazanıyor, olabilir de biraz sancılı olacak gibi görünüyor.
**
Kahramanmaraş'ta seçimin ardından AK Partililerin ağzını bıçak açmıyor.
Zoraki açıklamalar yapıldı.
Teşekkürler edildi.
Vekiller, partililerinin tebriklerini kabul ediyor.
Bir yandan da memleketlerini ziyaret ederek, teşekkür lütfunda bulunuyorlar.
MHP'liler de aynı.
Bir olan vekil sayısını ikiye çıkardılar ama pek te sevinçli görünmüyorlar. 
Partinin seçim otobüsünden yaptığı 'teşekkür' turu bile bazı partililer tarafından tepki gördü.
CHP'liler zaten ortalıkta görünmüyor, birkaç gündür.
Belli ki en büyük şoku onlar yaşıyor.
**
MHP İl Başkanı Süleyman Öner ve milletvekilleri Fahrettin Oğuz Tor ile Sefer Aycan'ın pazartesi günü akşam saatlerinde seçim bürosu önünde 'değerlendirme ve teşekkür' açıklamasındaydım.
Partinin önde gelen isimleri ile görüşme şansım oldu.
Benim sormam gerektiği yerde onlar bana sordular: "Ne diyorsun, koalisyon konusunda…"
Ben uç fikirli biriyim ama yine de "Lider söylenmesi gerekeni söyledi" ile geçiştirdim ve aynı soruyu ben de sordum:
"Koalisyona girersek, 1999'daki akıbete uğrarız. Yapılacak ilk seçimlerde TBMM dışında kalırız" yorumları ağırlık kazanıyor ama "Bir fırsat geldi, değerlendirmek lazım. Ülkenin geleceği söz konusudur" diyen de yok değildi.
Gelişmeyi zaman gösterecek.
**
Her partinin yetkili organları var.
Konuşurlar, tartışırlar.
Yetkili organlardan çıkan karar doğrultusunda da genel başkanlar gerekeni yapar.
Mutlaktır ki, her partinin yetkili organları ve genel başkanları durumu bizlerden çok daha iyi değerlendireceklerdir.
Önceki gün Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, yeniden seçilen ve en yaşlı üye sıfatı ile TBMM'nin ilk oturumlarına başkanlık edecek olan CHP'li Deniz Baykal ile görüştü.
Görüşmenin ardından Baykal'ın değerlendirmeleri olumluydu.
Baykal'ın değerlendirmelerinin ardından da farklı bir ortam oluşmaya başlandı.
Davutoğlu da, Kılıçdaroğlu da, Bahçeli de, Demirtaş ta ılıman bir hava içerisinde açıklamalar ve değerlendirmeler yapıyor.
Güzel bir gelişme.
**
Dedik ya, 'vur deyince öldüren' bir yapıya sahibiz.
Elimizde değil.
Dereyi görmeden paçayı sıvamayı da biliyoruz.
Kötümserliğe çok çabuk kapılıyoruz.
İyimserliği tez canlı yapıyoruz.
İyinin kötü, kötünün iyi olacağını bir anda düşünmüyoruz.
Sonra da içinden çıkılmaz bir duruma getiriyoruz her şeyi.
**
Türkiye, kritik bir süreçten geçiyor.
Seçimden önce de böyleydi, seçimden sonra da böyle.
Osmanlı İmparatorluğunun son günlerinden, Cumhuriyetimizin ilk yıllarından bu yana ülkemiz üzerine dış güçlerce yönlendiren oyunlar biliniyor.
Milletimizi yok etmeye çalışan şer odakları, her yolu deniyor. Önce sağcı-solcu, sonra laik-antilaik, son zamanlarda da Türk-Kürt ayrım senaryoları yaşandı, yaşanıyor, yaşanacak ta…
Aklı selim davranıp bu tehditleri bertaraf etmek te bizim elimizdedir.
Yapılacak çok şey var.
Ama.
Öncelikle seçim sonuçlarına saygı duymalıyız. Hangi partiden olursa olsun, oy alamadıkları kesimi suçlamak yerine onları kazanmak gerekir; diye düşünüyorum.
Yarın, bugünden daha güzel olur.
Yarın, bugünden daha kötü de olabilir.
Her şey bizim elimizde.
**
Şunu unutmayalım:
"Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır" diyor, Bediüzaman Said Nursi Hazretleri; Mektubat (s.457) ile…
Daha ne denir ki?

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER