İYİ Kİ BÜNYEMİZDE YOKMUŞ!

BÖYLE BİR MEHMET BAĞRIAÇIK YOK

İYİ Kİ BÜNYEMİZDE YOKMUŞ!

 

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyespor da, geçen cumartesi günü yapılan olağanüstü kongrenin ardından pazartesi günü istifa eden Mehmet Bağrıaçık için Kulüp Başkanı Cemal Tanrıverdi, "İyi ki bünyemizde yokmuş!" ifadesini kullandı.
Tanrıverdi, önceki gün Kahramanmaraş Kervanhan Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında, Mehmet Bağrıaçık'ın istifası ile ilgili değerlendirmeler yaptı. Yaklaşık 1 saatlik bir konuşma yapan Tanrıvedi, "Biz Mehmet Bağrıaçık Ağabeyimizi Başkanında tavsiyeleri ile kulüp yönetimine dahil ettik. Geçmiş yıllarda amatör spor kulüplerinde uzun yıllar görev aldığı için bize faydalı olacağını düşündük" dedi. "Mehmet Bağrıaçık ağabeyimiz kimin gazına geldi, kim onu bu kadar doldurdu. Biz işi toparlamaya çalışıyoruz. Futbolcu ile kısımda kimlerle yedin kısmını kesinlikle kabul edemiyorum. Böyle bir Mehmet Bağrıaçık yok, inşallah hatasını anlar. İspatını yapamayacağı şeyleri söylüyorsa, iyi ki bünyemizde yokmuş" diyen Tanrıverdi, özetle şunları söyledi:
"Geçen hafta sonu itibariyle olağanüstü kongre yaptık. Yapma gerekçemizi de genel kurulumuzda ifade etmiştik. Genel kurulumuzda hem faaliyet raporumuz hem de mali durumumuz oy birliği ile ibra edildi. Ardından yönetim kurulundaki arkadaşlarımızla gereği hissettik. O toplantı da ileriye dönük hedeflerimizle ilgili bir ön toplantı yaptık. Görüşmemizin içeriğin görev dağılımı, arkasından da mali bir strateji belirleme hususu gündeme geldi. Bunla ilgili yöntem belirleme çalışmasını yapmamız gerekiyordu. 
Biz Mehmet Bağrıaçık Ağabeyimizi Başkanında tavsiyeleri ile kulüp yönetimine dahil ettik. Geçmiş yıllarda amatör spor kulüplerinde uzun yıllar görev aldığı için bize faydalı olacağını düşündük. Bizim geleceğe dönük hedeflerde amatörden başlayarak şehrin çocuklarını yetiştirme adına güzel bir proje ile ileriye dönük sıkıntı çekmeme anlamında böyle bir yapılanmanın uygun olacağı düşüncesi hakimdi. Bu konudaki düşüncesine inandığımız birisiydi. Mehmet Bey'e böyle bir teklifi resmi olaraktan ben götürdüm. Kendisine de "biz senin her şeyinden istifade etmek istiyoruz" dedik. 
HER ŞEYİN BAŞINDA GÖRÜYORDUK
Kendisini de tüm her şeyin başında olarak görüyorduk. Her ne hikmetse bazı şeyler kendisini bu noktaya getirdi, onu bilemiyorum. Hatta biz arkadaşlarımızla kongre kararı üzerine görüştük. Onu kongre ile yönetime alacağımızı bildirdik. Zaman geçirmeden de Bağrıaçık'a bilgilerin verilmesi yönünde talimat verdik. 
Bu iş parayla dönüyor. Bu iş dışarıdan aktarıldığı gibi belediye kaynakları ile değil, bazı yardımlar ile dönüyor. Amatör kısım ile ilgili belediyeden yardım alabiliyoruz. Bunların hepsi belgelidir. Hesabı, kitabı vardır. Bu konuda yanlış yapmayız. Bağrıaçık'a şehirden destek gördüğünü, şehrin tanınan ismi olduğunu söyledik. Yardım etmesi gerektiğini söyledik. Mali konuda da kendisine yardımcı olmasını söylediğimizde o işte kendisinin onu yapamayacağını söyledi. Sesimizi çıkarmadık. 
Bu olaydan sonra bende yara başlamıştı. Arkasından bir arkadaşımıza orada görev vermemiz gerektiğini söyledi. O kişinin yıllardan beri bu işin içerisinde olduğunu söyledi. Ben Mehmet Ağabey'e bakalım dedim. Şu anda itibariyle o göreve onu getirmemiz söz konusu olamazdı. O kişinin işe ihtiyacı olduğunu söyledi. Bende Mehmet Ağabey'e inandım. Bu işi başka bir şekilde de değerlendirebilir miyiz? Şeklinde ifadeler kullandım. Arkadaşımızda beraberinde oradaydı. Camiadan da o kişiyi almamız yönünde tepkiler aldık. 
Bu şekilde ifadelere maruz kaldım. Kendi arkadaşlarımıza da açık kapı bırakalım dedim. Halende iftiralar karşısında duruyorum. Mehmet Ağabey'in önerdiği isimle ilgili gittim Mehmet Ağabey'e danıştım. Saf olduğumu söyledim. Bu kadar konuşulanların boş olmadığını söyledim. Bunun için sabır istedim. Bu olayı öylece bıraktık. Arkasından patlak veren olaylardan birisi de kaleci Ramazan olayıdır. Bize devamlı telefonlar geliyordu. Ramazan'ın bonservisi isteniyordu. Ben ilk etapta arkadaşlarımla istişareler yaptım. 
İlk önce bu işin teknik olarak başına getirdiğimiz arkadaşımıza danıştık. Fethi Hoca'ya danıştık. Fethi Hoca'dan o arkadaşımızı takımda kalması için ikna etmesini istedim. Fethi Hoca bu konuyla epey uğraştı ama bu işi halledemedi. Bu çocuk ilk kez beni aradı. İlk kez bir futbolcu ile görüştüm. Bu çocuk beni bırakın gideyim dedi. Kahramanmaraş'ta kalmak istemediğini söyledi. Buradan gitmek istediğini söyledi. 
Bende arkadaşlarımızla bu konuyu araştırdık. Neler yapabileceğimizi araştırdık. Bu arkadaşımıza da bizim borcumuz var. Ondan dolayı da bir yerde de mutluluk duyuyorum. Bu arkadaşımızın bir yetiştirme bedeli var ve bu arkadaşımız boşta. Sözleşmesi bitmiş. Bizim borçlarımız var, parayı kolayca toplayamıyoruz. Bunun yanında hedefe koyduğumuz bütçeyi tutturamadık. Zaten masaya oturduğumuz an hayatımız alacaklı ile geçti. 
BİZİM DÖNEMİN TAKIMI     BAŞARILI
Bizim devraldığımız dönemin takımı başarılıdır. Play-Off'a kadar gitti ve bir maç daha alsa üst lige çıkacaktık. Finalde elendiler. Birçok arkadaşımız sporun içerisinde, neler yapmamız gerekeceğini tecrübesiz olmamıza rağmen az çok tahmin ediyorduk. İlk defa bir sporu kulübü yönetecektik. Ben ilk kez başkanlık koltuğuna oturduğumda bu işlerin birçoğunu öğrendim. Bu işi hoca yürütecekse, hoca bu işi yürütür ve hocanın piyasası içerisinde transferler yürür. 
Gittiğimiz birçok yerden boş çıkmadık. Bazen istediğimizi alamadık yine de iyi paralar topladık. Ne kadar yardım aldığımız arkadaşımız varsa, hepsinden özür dileyerek, böyle bir mecburiyetlerinin olmadığını söyleyerek yaptık. Böyle bir takımın Kahramanmaraş'ın olduğunu ve herkesin sahiplenmesi gerektiğini söyledik. Bu işin gönül işi olduğunu ve sevda işi olduğunu söyledik. Gönüllerinden kopuyorsa yardım etmelerini söyledik. 
Gönülsüz olmaları takdirinde alamayacağızı, kabul etmeyeceğimizi söyledik. Hepsinde de biz gayet temiz icraatlarla işimizi tamamladık. Hedefimize ulaşamadık, senenin sonuna geldiğimizde iyice tıkandık, gittiğimiz bir kapıya bir daha gidemezdik. Bu işler o kadar kolay değil. Ben arkadaşlarımdan ufak bir tepki alır mıyım diyerek gittik takıma yardım istedim. İşin en zor tarafı bu işin finans mevzusudur. Finans hallolursa, buradaki arkadaşlarımın hepsi bu takımı idare eder. 
KALECİ RAMAZAN'IN 53 BİN ALACAĞI VAR
Hatırlı arkadaşlarımızdan birisi bizi arayarak Ramazan'ın lisansını neden vermediğimizi sordu. Ramazan'ın hayatı ile oynayacağımızı söyledi. Arkadaşlarımızla yine durum değerlendirmesi yaptık. Bağrıaçık'ı o toplantıya çağırmamıza rağmen işi olduğunu söyleyerek gelmedi. Bir arkadaşımız bize ulaşmaya çalışıyor. O arkadaşımız  bize yardım eden ve hala da edecek olan arkadaşlarımız. Ortağı da bizim yönetim kurulu üyemiz. Biz onlardan bağış aldık. 
O aralar Ramazan'ın nereye gideceği belli değil, muallakta, futbolda birde menajer işi var, ortalık iyice karıştı. Ramazan'a borcu karşılığında senet vermiştik, o senet bize yırtılarak geliyor. 53 bin 500 TL futbolcuya borcumuz var ve bu çocuk diğer futbolcular gibi bizi icraya vermemiş, bizi şikayet etmemiş ve bugüne kadar da bizi mahcup etmemiş bir arkadaşımızdır. Kendisinin onu da istemediğini söyledi. Bu kadar iyi niyetle davranan arkadaşımızı benim bırakmam lazımdı. Ona eziyet veremezdim. 
Durum bu iken kongreye yaklaştık. Mehmet ağabey, tesislere uğramaz oldu. İçeriden bir arkadaş tarafından, kendisine neler olduğu hakkında bilgi gittiği aşikar. Bu arkadaşımıza ben mesafeli davranmaya başladım. Allah'ın selamını veriyorum. 
Kongreye geldik. Biz bu kongreyi sadece Mehmet Bağrıaçık için yapmıştık. Son dakikaya kadar da öyleydi. Hemen hızlı bir şekilde yönetim oluşturduk. Yazarken, listeyi de alfabetik yaptık. Benim ismimde aralarda kaldı, bunu yaparken kimsenin yanlış anlaşılmaması için yaptık. Bu arada da dışarıdan birtakım şeyler kulağıma geliyor. Mehmet Ağabey'i aradım. 
MEHMET AĞABEYE SORUYORUM
Mehmet Ağabey'in çalışan arkadaşlara sert çıktığının haberleri kulağıma geliyor. Mehmet Ağabey'e kongreye gelip, gelemeyeceğini sordum. O da geleceğini söyledi. Tatile gideceğini söyledi, bizde kongreden sonra gitmesini söyledik. O da tamam dedi. Tekrar tekrar altını çiziyorum, biz bu kongreyi Mehmet Bağrıaçık ağabeyi yönetime almak için yaptık. Kendisini kongrede de onure ettik. Arkasından neler yapacağımızı, faaliyetlerimizi falan bitirdik. Şu sorumun cevabını çok merak ediyorum.  Madem yanlış vardı, yanlış yapılan yönetimi sen nasıl ibra edersin? Madem yanlış vardı sen niçin, yönetim kurulunu kabul ettin? Hesapları niçin kabul ettin? Bunları konuşacağın yer senin kongre yaptığın yerdir. Televizyonlarda izliyoruz. Kongrelerde herkes söz hakkı alıp, konuşuyor. Dışarı da konuşulması doğru değildir, adiliktir. Kongrede konuşulması gerekiyordu. 
Sana teslim edilmiş olan aile sırlarını saklaman gerekirken, saklamadın. Yaptıklarımızı kabul etmiyorsan, ibra etmeyeceksin. Herkes doğru bildiğini konuşacak. Herkesin konuşacağı yer var. Herkes oradaydı. Bu hatayı nasıl yaptı? Kabullenemiyorum. Kongre bittikten sonraki toplantımızda yeni arkadaşlarımızda var. Mehmet Bey ile neler konuştuğumuzu bilmeyen arkadaşlarımız da var, bu da doğaldır. Biz vazife bölümü ile kendisine geniş bir alan vermiştik. Yönetim de görev dağılımı yaptık. Ancak, yönetimdeki diğer insanlarda diğer sorunlarla ilgilenir. Dolayısıyla burada bir yanlış anlama oldu. 
BÖYLE BİR MEHMET BAĞRIAÇIK YOK
Dışarıda neler konuşuluyorsa bunlar bana gelmiyor. Ancak, dışarı da bir şeyler olduğunu seziyorum. Mehmet Ağabey, bu işin böyle olmayacağını söyledi. Ortalık buz gibi oldu. Yönetimdeki arkadaşlar siz yapın biz ne görev verilirse biz onu yaparız dedi. Onlardan bir kez daha teşekkür ediyorum. Mehmet Ağabey, orada beni küçümsedi. O şekilde ifadeler kullandı. Mali işlerden sorumlu arkadaşımız da söyledi. Yönetim kurulunda kim ne çıkarsa versin, dedi. Bizim şu tekerin ucu dönsün diyerek teklif oldu. Borç olarak verdi. Geri alanlar oldu. Mehmet ağabey gitmesinin gerektiğini söyleyerek toplantıdan ayrıldı. Müsaade ettik gitti. Huzurlu bir tatil yapmasını temenni ediyorum. 
Voleybol Hocamız Akif Selen ile ilgili dışarı da bir şeyler dolanıyor. Ön muhasebe belgeleri dolanıyor. 55 bin TL para çıkışı var. 42 bin TL'de geri dönüşü var. Aldığı maaşlar yazılıdır. Bu arkadaşımıza bunların yapılmasını kabul edemem, işi için canını veren arkadaşımızdır. Bu arkadaşımızın ne kadar maaş aldığı soruluyor. Keşke para olsa  bu arkadaşa 10 bin TL versem. Bunu hak eden bir arkadaşımızdır. Bu arkadaşımızın 2 bin TL'dir ki onu da veremedik. Böyle bir adamla ilgili dışarı da neler konuşuluyor. 
Verilemeyecek hiçbir hesabımız yok. Mehmet Bağrıaçık ağabeyimiz kimin gazına geldi, kim onu bu kadar doldurdu. Biz işi toparlamaya çalışıyoruz. Futbolcu ile kısımda kimlerle yedin kısmını kesinlikle kabul edemiyorum. Böyle bir Mehmet Bağrıaçık yok, inşallah hatasını anlar. İspatını yapamayacağı şeyleri söylüyorsa, iyi ki bünyemizde yokmuş."

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER