TÜRK TARİHİ ÖĞRETİMİNİN MESELELERİ

BAL, TÜRK TARİHİNİN TEMEL MESELELERİ ELE ALINMALI

TÜRK TARİHİ ÖĞRETİMİNİN MESELELERİ

 Türk Ocakları Kahramanmaraş Şubesi’nin 2013-14 yılı güz dönemi sohbet ve konferansları dizisinin son programında tarih öğretiminin meseleleri ele alındı.

Türk Ocakları Kahramanmaraş Şubesinin organize ettiği güz dönemi sohbet ve konferansları, KSÜ Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Suat Bal’ın ‘Türk Tarihi Öğretiminin Meseleleri’ konulu programıyla sona erdi.
Türk Ocakları Kahramanmaraş Şubesi salonunda gerçekleştirilen programda Doç. Dr. Suat Bal, ortak tarih yazma anlayışının sadece Türk toplumuna has bir konu olmadığını belirterek meselenin Türk toplumu için daha önemli ve Avrupa’ya göre daha kolay olduğunu ifade etti.  
Doç. Dr. Bal, Osmanlı döneminde yaşanan Yıldırım Bayazıd ile Timur kavgasının ve Yavuz Sultan Selim ile Şah İsmail kavgasının, tek bir taraftan ele alınarak yazılıp öğretilmesinin Türk dünyasının iş birliğini ve kültürel bütünlüğünü zedelediğini savundu. Bu olayların ortak tarih bilinci oluşturulmasını engellendiğini ileri süren Bal, bu yaşananların engel olarak ortadan kaldırılmasının ise Türkiye’nin ve Avrasya’da bulunan Türk devletlerinin sorumluluğunda olduğunu ifade ederek tarihçilere de önemli görev düştüğünü söyledi.
Doç. Dr. Suat Bal,  programdaki konuşmasında şunları dile getirdi: “Tarih öğretimi bir milletin birlik ve beraberliğindeki en önemli yapı taşlarından biridir. Ortak bir geçmişe sahip olan insanlar, günümüzde de aynı enerji ile daha büyük işler yapmak için birlik ve beraberlik içinde olurlar. Ancak zaman içinde yaşanan siyasi, sosyal gelişmeler, özelikle savaşlar ve göçler aynı atanın-dedenin çocuklarını farklı yerlere ve anlayışlara sürüklerler. Tarih öğretimi, günümüz devletlerinin vatandaşlık bilinci oluşturma ya da iyi vatandaş yetiştirme amacıyla en fazla istifade ettikleri öğretim alanıdır. Özellikle ilköğretim ve lise dengi okullarda okutulan tarih kitapları, neredeyse bütün toplumun tarih algısını şekillendiren materyallerdir. Bu açıdan Türk dünyasında ilköğretim ve lise dengi okullarda ortak bir Türk tarihi kitabının okutulması büyük önem taşır. Ancak Dünya siyasetine ve medeniyetinde büyük rol oynamış olan Türklerin tarihini bir bütün olarak ele alıp incelemek oldukça zordur. Tarihin ilk devirlerinden günümüze kadar olan dönemde Türkler farklı coğrafyalarda ve farklı siyasî yapılar altında yaşadıklarından tarihlerini de incelemek kolay değildir.”
Türk tarihi ve dilinin öğretilmesi konusunda daha önce bir şölen düzenlendiğini hatırlatan Bal şöyle konuştu: “Türk dünyasında Türk tarihi ve dilinin eğitimi konusunda Marmara üniversitesinde 15-17 Mayıs 2013 yılında bir Bilgi Şöleni yapılmıştır. Türk Ocakları İstanbul Şubesi, Marmara Üniversitesi ve TİKA’nın ortaklaşa düzenlediği şölenin ana gayesi, Türk dünyasında Türk tarihi konusunda ortak bir tarih öğretimi ve yine Türk dünyasında Türk dilinin ortak kullanımı konusundaki çalışmaları duyurmaktı. Bilgi Şölenine Türkiye’den ve Türk dünyasından önemli araştırmacılar katıldı ve bildirilerini sundular. Ülkemizde “Türk İşbirliği Ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA)” ve “Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi - TDİK)”, gibi resmi kurumlar, Türk kültürünün araştırılması ve Türk dünyası ile ortak çalışmalar yapılması konusunda büyük gayretler harcamaktadırlar.”
Selçuklular ve Osmanlı döneminde, ağırlıklı olarak İslamiyet’ten sonraki Türk tarihinin yer aldığını aktaran Bal, Müslüman olmayan Türk devlerinden çok az bahsedildiğini ve bazılarına hiç değinilmediğini söyledi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün İslamiyet’ten önceki Türk tarihinin de araştırılmasına büyük önem verdiğini ifade eden Bal şöyle konuştu: “Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonraki yıllarda Atatürk’ün gayretleri ile İslamiyet’ten önceki Türk tarihi de araştırılmış ve Türk tarihinin, kültürünün temellerine inilmiştir. Afet İnan ve o devrin tarihçilerinden oluşan bir ekibin kaleme aldığı  “Türk Tarihinin Ana Hatları” eseriyle Türk tarihinin İslâmiyet’ten önceki ve sonraki evreleri ele alınmıştır. Bu anlayış doğrultusunda 1931 yılı ve sonraki dönemde Türk Tarih tezi doğrultusunda tarih öğretimi gerçekleştirilmiştir. Bu çerçevede Atatürk’ün de gözetiminde Tarih I, II, III, IV, kitapları yazılmış ve liselerde okutulmuştur. Bu tez zamanla, bazı yönleriyle tashih edilmiştir.”
Türk Dünyasında ortak tarih öğretimi yapılması konusunda tarihçi bilim adamlarının hem fikir olduğunu kaydeden Bal,  TİKA ve Türk Konseyinin de desteği ile ortak bir Türk Tarihi kitabı yazılması ve Türk Devletlerinin okullarında okutulmasının, ‘Avrasya’da Türk Dili ve Tarihi Eğitimi Sempozyumu’nun da ortak kararı olarak belirlendiğini söyledi.
Doç. Dr. Suat Bal: “Bu konuda ayrıca şu öneriler de dikkate alınmalıdır: Türk tarihinin temel meselelerinin ele alınması, kavramların, terimlerin ortak kullanılması, Türk tarihinin ana hatlarının birlikte belirlenmesi ve Türk dünyasında karşılıklı gezi programları ile gençlerin tarihi mekânları görerek öğrenmeleri.” diyerek konuşmasını bitirdi. 
Haber: Arzu SEVİNER

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER