SONUNDA GÖREVDEN ALDILAR!

SONUNDA GÖREVDEN ALDILAR!

SONUNDA GÖREVDEN ALDILAR!

 Yazının başlığı tuhaf mı oldu, bilemem ama hani bir tabir var 'kına yakmakla' ilgili ya. 

Aklıma o da gelmiyor değil.
AK Parti iktidarı ile birlikte Kahramanmaraş'ta Kültür ve Turizm Müdürlüğü görevine getirilen Seydihan Küçükdağlı, görevinden alındı.
Resmi Gazete'nin 2 Mayıs 2015 tarih ve 29343 sayılı nüshasında karar yayımlandı.
**
Seydihan Küçükdağlı'nın görevden alınması ile ilgili karar aynen şöyle:
"Kültür ve Turizm Bakanlığından:
Karar Sayısı: 2015/225
1 - Kahramanmaraş İl Kültür ve Turizm Müdürü Seydihan KÜÇÜKDAĞLI'nın, başka bir göreve atanmak üzere bu görevinden alınması, 2451 sayılı Kanunun 2 nci maddesi gereğince uygun görülmüştür.
2 - Bu Kararı Kültür ve Turizm Bakanı yürütür.
1/5/2015"
Karar, üçlü kararname olduğu için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'in imzalarını taşıyor.
**
Peki, görevden alınan Küçükdağlı bir göreve atandı mı?
- Hayır.
Çünkü kararnamede 'başka bir göreve atanmak üzere' ifadesi yer aldığı için henüz görevi belli değil.
Yeni bir göreve atanır mı?
- Muhtemeldir. Atanabilir de, atanmayabilir de.
Küçükdağlı'nın görevden alınması tamamen siyasi iradenin bir tasarrufudur. Doğal olarak yeni bir göreve atanıp atanmaması da siyasi iradenin tasarrufunda olacaktır.
Bize düşen, bu kararlara 'saygı duymak'tır.
**
Küçükdağlı'nın daha önceki hükümetler döneminde de görevden alınması gündeme geldi.
Hemen her bakan değişikliğinde yerelde gündem oluşturuldu.
Ama hepsi 'bir laf' olarak, 'bir beklenti' olarak kaldı.
Küçükdağlı, Kahramanmaraş'ta AK Parti iktidarları döneminde en uzun süre görev yapan il müdürü oldu.
AK Parti iktidarlarının atadığı valiler İlhan Atış, Mehmet Niyazi Tanılır, Şükrü Kocatepe ile çalıştı. Son olarak ta Mustafa Hakan Güvençer ile çalışıyordu.
Kahramanmaraş'ın kültürü, turizmi için kendi çapında uğraş verdi.
"Bir şeyler yaptı mı, yapmadı mı?" sorusuna cevabı en iyi verecek olan elbette tarihtir.
**
Geçen perşembe günüydü.
Bir arkadaşımızın oğlunun nikâh töreni için Atatürk Parkı'ndaki Büyükşehir Belediyesi Nikah Salonu'na gitmiştim.
Nikahın ardından da, 'Buraya kadar geldik, Seydi hocayı da bir ziyaret edelim' diye kapısını çaldım.
Selamlaşıp, hal hatır sordum.
Bir çayını içtim, biraz dertleştik.
Bu sırada Kahramanmaraş'ta 50 yıldır yapılamayan bir konuya şahitlik ettim.
Seydihan hocam, en son 1965 yılında yayımlanan Maraş Yıllığı'nın ardından böylesine kapsamlı bir çalışma vardı ortada: Altın Şehir Kahramanmaraş.
Kitap; Seydihan Küçükdağlı'nın önderliğinde hazırlanmış ve Kültür ve Turizm Bakanlığı destekli basılmış.
Yakın bir tarihte lansmanı yapılacaktı.
"Hocam bir an önce bunun tanıtımını yapın ve bence daha fazla geç kalmayın…" dedim.
Gözüme baktı.
Düşünceliydi de.
Bir iki söz ettik, karşılıklı.
Sonra vedalaşıp çıktık.
**
Cumartesi günü sabah bürodayken Resmi Gazete'ye göz attığımda Seydi Küçükdağlı'nın görevden alınma kararını okuyunca aklıma şu darb-ı mesel geldi:
**
Meftanın birisinin sorgusu tamamlanmış.
Hikaye bu ya, meftanın hükmünü veren Yaratıcı, "Atın bunu cehenneme" emrini buyurmuş zebanilere.
Zebaniler meftanın kollarından tutup cehennem kazanlarının yanına getirmişler.
"Söyle bakalım, şu kazanı mı istersin yoksa bu kazanı mı?"
Mefta bakmış şöyle bir.
Kazanın birinden çıkmaya çalışanlar var ama başında bekçi yok.
Diğer kazanın ise başında bekçi var, çıkanı geri atıyorlar.
Merak edip sormuş mefta:
"Bunların başında niye bekliyorsunuz? Şunların başında niye beklemiyorsunuz?"
Zebaniler cevap vermiş:
"Bunların başında bekliyoruz. Çıkmaya çalışanları geri atıyoruz. Ama şunların başında bekleme gereği duymuyoruz. Çünkü şunun içinde Maraşlılar var, çıkmaya çalışanları gördüğün gibi altta kalanlar geri çekiyor."
**
Bu darb-ı meseli bir kez daha hatırlamak zorunda kaldım.
Seydihan hocam için 'hayırlısı olsun' temennisinde bulunmaktan başka elimden bir şey gelmez.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER