SURİYE GERÇEĞİ VE ÜLKEMİZDEKİ DURUM

SURİYE GERÇEĞİ VE ÜLKEMİZDEKİ DURUM

SURİYE GERÇEĞİ VE ÜLKEMİZDEKİ DURUM

 Ülkemiz, dünya üzerindeki önemli stratejik coğrafi bölgelerinden biri üzerindedir.

Anadolu'da birçok ülkenin gözü vardır.
Rusların, Acemlerin, Haçlıların… Şunların, bunların.
Bu tarih boyunca böyle olmuştur, bundan sonra da böyle olacaktır.  
Orta Asya'dan çıkıp Anadolu'ya yerleşen Türkler'in burada çok fazla rahat ettiği de söylenemez.
1071'de Selçuklu Hükümdarı Alparslan'ın Bizans İmparatoru 4. Romen Diyojen'in ordularını mağlup ederek kazandığı zafer, Anadolu'nun kapısını Türkler'e açmıştır.
Aslında Türkler'in "Anadolu Sevdası" çok daha eskilere dayanır.
Ama biz burada tarih yazacak değiliz. 
**
Osmanlı'nın yıkılma dönemine girmesinin ardından Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, bugün Anadolu'ya hâkim bir ülkedir.
Ancak, Cumhuriyetimizin ilk yıllarından bu yana Haçlı Zihniyetini taşıyan ülkelerin ülkemize karşı büyük oyunlar içerisinde olduğu bilinmektedir.
Necip Milletimizin sağduyusu ile sağlanan birlik-beraberlik içeresinde olunması; bu oyunlara izin vermemekte… Her defasında da Emperyalist Güçlerin ülkemiz üzerindeki senaryoları daha tehlikeli boyutlara gelerek devam etmektedir.
Osmanlı döneminde Kafkasya'dan göç etmek zorunda kalan Türkler, Avarlar, Çeçenler ve Çerkezler, Anadolu'ya yerleşmiştir.
Balkanlarda da yeni devletlerin kurulması ile Yunanistan, Bulgaristan'dan da göçler olmuştur.
İspanya'da zulüm gören Yahudilerin de ülkemize getirildiği ve bunlara imparatorluk tarafından sahip çıkıldığı bilinmektedir.
**
Cumhuriyet döneminde de bu göçler devam etmiştir.
Yunanistan, Bulgaristan, Yugoslavya, Romanya başta olmak üzere birçok Balkan Ülkesinden göçler olmuştur.
Türkistan'dan, Afganistan'dan, Ahıska'dan Türk soyuna mensup insanlar, bulundukları bölgelerden de yaşadıkları zulümden kaçarak ülkemize göç etmek sorunda kalmışlardır.
Son dönemde de Irak'tan, Suriye'den insanlar ülkemize gelmektedir.
Ülkemize sığınan, göç eden insanların tamamının Türk Soyuna mensup olduğu da düşünülemez.
Göçmenlerin içinde Afgan, Arap, Kürt, Yahudi gibi bir çok etnik kökenli gruplar vardır.
**
Ülkemize en uzun sınırı olan komşularımızdan Suriye'de Mart 2011'de başlayan ve hala devam eden karışıklıklardan kaçanlar da güney ve güneydoğu illerimize sığınmışlardır.
O tarihlerde Arap ülkelerinde başlayan bahar yutturmacası ile bölge kan gölüne dönüştürüldü.
Mısır'da, Cezayir'de, Tunus'ta, Libya'da, Suriye'de, Yemen'de, Kuveyt başta olmak üzere bir çok Arap ülkesinde insanlar diken üstünde yaşıyor.
Her an bir bomba patlayabilir, bir serseri kurşun gelebilir.
İnsanlar, hayatlarından endişe ediyor; yaşam güvencesi kalmamış bir halde gidebilecekleri ya da sığınabilecekleri bir ülke aramaktadır.
**
Suriye'den ülkemize 4 yılda göç edenlerin sayısı 2 milyonu bulmaktadır. Bu insanlar, ülkemizin çeşitli yerlerinde çadırkent, konteynerkent veya kent merkezlerinde yaşamaktadırlar.
Peki Türkiye'nin Suriyeli misafirlere yönelik yaptığı yardımlar ve onlarla ilgili çalışmalarını biliyor musunuz?
Bilgiler, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından aktarılmıştır.
İşte size o bilgiler:
**
Suriye krizinin başladığı 2011 yılından beri Türkiye, dil, din ve mezhep ayrımı gözetmeksizin Suriyelilere yönelik insani yardım faaliyetleri yürütmektedir.
2011 Nisan aynında bu yana Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin Türkiye'deki sayısı bugün toplamda 1 milyon 800 bindir. 
Suriyeliler yoğun olarak, Şanlıurfa, Hatay, Gaziantep ve Kilis gibi sınır illerinde yaşamaktadır. 
Suriyeli misafirlerin kabulüyle birlikte Türkiye'nin bazı illerinde ciddi demografik değişimler yaşanmıştır. 
Kilis'teki Suriyeli misafir sayısı Türk vatandaşlarından fazladır. 
Buna rağmen bu demografik değişim hiçbir sosyal krize yol açmamıştır. 
Suriyelilerin karıştığı suç oranları ortalama suç oranlarına göre düşüktür.
Türkiye'deki Suriyelilerin tamamının biyometrik kaydı tamamlanmıştır.
Türkiye'nin 10 ilinde toplam 25 konteynır ve çadırkent kurulmuştur. 
Geçici barınma merkezlerinde 260 bin Suriyeli mevcuttur.
Suriyelilerin barınmakta olduğu toplamda 60 bin konteynır ve çadır bulunmaktadır.
Suriyelilerin Türkiye'deki tüm devlet hastanelerinde ücretsiz tedavi görmektedir.
Aynı şekilde ücretsiz ilaç temin edebilmektedir. 
Suriyeliler için çeşitli rehabilitasyon ve rekreasyon faaliyetleri yürütülmektedir. 
Savaşın izlerini silmek çerçevesinde faaliyet gösteren konteynır ve çadırkentlerde psikososyal merkezler mevcuttur.
Kamplar bünyesinde Suriyeliler resim, müzik, dans gibi sanatsal ve sosyal faaliyetler sayesinde kişisel gelişimini sağlayabilmektedir.
Suriyeli misafirler için geçici barınma merkezleri bünyesinde toplamda 160 bin metrekarelik spor alanı, 10 bin metrekarelik oyun parkı mevcuttur. Bu çerçevede Suriyeliler futbol, basketbol, judo gibi birçok spor aktivitesi gerçekleştirmektedir. 
Geçici barınma merkezleri bünyesinde 80 bin öğrenci ve 40 bin kursiyer eğitim görmektedir. Bunun yanı sıra kamp dışındaki Suriyeliler bulundukları yerlerde kendi müfredatına uygun bir şekilde eğitim görmektedir.
Halihazırda, Türkiye Suriyeliler yönelik 5.6 milyar dolarlık yardımda bulunmuştur. 
Bu rakam yalnızca devletin gerçekleştirmiş olduğu yardımlardan oluşmaktadır. 
Türk vatandaşlarının bireysel olarak yaptığı yardımlar dâhil değildir.
Türkiye Suriyeliler yönelik gerçekleştirmiş olduğu yardımların tamamına yakınını kendi imkanlarıyla sağlamaktadır. 
Birleşmiş Milletler kuruluşlarından 304 milyon dolar AB ülkelerinden ise toplamda 1,5 milyon dolarlık destekte bulunulmuştur. 
Türkiye'nin yardımlarının içindeki toplam uluslararası desteğin payı sadece %7'dir. 
Avrupa ülkelerinin yardım ise Türkiye'nin harcadığı yardımın içinde sadece %0, 02'ye tekabül etmektedir. 
//////

Her şey Allah'tan…
Bektaşi'nin biri her gün kasabada 'Her şey Allah'tan', 'Her şey Allah'tan' diye mırıldanarak dolaşır dururmuş. 
Bir gün kasabanın serseri delikanlılarından biri, yine böyle mırıldanarak dolaşmakta olan Bektaşi'ye arkasından sessizce yaklaşmış, ensesine okkalı bir şaplak atmış. 
Canı fena halde yanan Bektaşi'nin pür hiddet dönüp kendisine ters ters baktığını görünce;
-Öyle ne bakıyorsun baba erenler demiş, hani her şey Allah'tandı.
-Tabii demiş Bektaşi, her şey Allah'tan da, ben hangi deyyusu aracı ettiğine bakıyorum.

//////


Kahramanmaraş'ın ötesi ­ berisi!..

Bir tanıdığınızla yolda karşılaştınız. 
Selam-sabah, hal hatır… 
Derken sorular başlar.
­ Nereye gidiyorsun?
­ Öteberi almaya gidiyorum?
­ Ne alacaksın?
­ Öteberi!
Yani hem öte alacaksınız, hem de beri alacaksınız.
Öteberi!
**
Öteberi nedir?
Kahramanmaraş için öteberi her şeydir.
Öteden beridir.
Beriden ötedir.
**
İşte bir soru­cevap daha
­ Ne var, ne yok?
­ Aradığına bağlı. Sen ne arıyorsun?
**
Soru açık:
­ Nasılsın, iyi misin?
Cevap:
­ Ne yapacaksın?
**
"Öteberi"
Öteden beri, beriden öte!
­ Nereye gidiyorsun?
­ Çarşıya!
­ Ne yapacaksın?
­ Öteberi alacağım!
­ Nereden?
­ Öteden beriden.
­ Kimden?
­ Ötekinden berikinden!

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER