BİR HIŞIMLA GELİP GEÇİYORLAR

BİR HIŞIMLA GELİP GEÇİYORLAR

BİR HIŞIMLA GELİP GEÇİYORLAR

 Karslı halk ozanı Murat Çobanoğlu'nun güzel bir türküsü var.

"Kiziroğlu Mustafa."
Merhum Ozan, türküde şöyle diyor:
"Ahhh
Bir hışmınan geldi geçti 
(peh, peh, peeh)
Kiziroğlu Mustafa Bey 
(hey, hey, heey)
Bu dağları deldi geçti
(Nigâr kim, gözüm kim, canım kim,
hanım kim, kim, kim, kiim)
Kiziroğlu Mustafa Bey
Bir beyin oğlu Zor beyin oğlu
Bir at biner ala paça
(peh, peh, peeh)
Mecel vermez kırat kaça 
(hey, hey, heey)
Az kalsın ortamdan biçe 
(Nigâr kim, gözüm kim, canım kim, 
hanım kim, kim, kim, kim)
Kiziroğlu Mustafa Bey
Bir beyin oğlu Zor beyin oğlu
Hay edende haya teper 
(peh, peh, peeh,)
Huy edende huya teper 
(hey hey heey) 
Köroğlu'nu çaya teper 
Ağam kim, paşam kim,
Nigâr kim, gözüm kim, canım kim, 
hanım kim, kim, kim
Kiziroğlu Mustafa Bey
Bir beyin oğlu Zor beyin oğlu
**
Merhum sanki bu türküyü yıllar önce, bugünler için yakmış.
Baksanıza son günlerde siyasi liderler, bakanlar bir bir gelip geçiyorlar Kahramanmaraş'tan…
Bu seçimde önce HDP'nin eş başkanı Figen Yüksekdağ 'gelip geçti.'
Gar meydanında konuştu, gitti.
Sonra CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'geldi, geçti.'
Müftülük meydanında konuştu, gitti.
Sonrasında Milli İttifak liderleri SP'li Mustafa Kamalak ve BBP'li Mustafa Destici de 'geldi, geçti.'
Onlar da müftülük meydanında konuşup gittiler.
Kılıçdaroğlu, Kamalak ve Destici'nin gelip-giçtiği günlerde iki de bakan geldi, gitti.
Önce Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, sonra da Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Kahramanmaraş'taydı.
Bakanlar fuar açtılar, toplu konut temeli attılar, esnafı gezdiler, kahvaltıya katıldılar.
**
Cuma günü de Reis-i Cumhur'umuz, Kahramanmaraş'taydı.
Saat 18:00'de CBK uçağı ile havaalanına indi, Müftülük Meydanı'nda toplu açılış törenine katıldı, valilik ve belediyeyi ziyaret etti, geldiği uçakla da saat 21.52'de döndü.
**
Siyasi liderlerden MHP'li Devlet Bahçeli ile AK Partili Ahmet Davutoğlu ise henüz gelmediler.
Sanırım onlar da 'gelip-geçti' olacaklardan.
Gelecekler, konuşacaklar, gidecekler.
**
Siyasilerin kısa süreli her geliş gidişlerinde merhum Çobanoğlu'nun türküsü dilimize pelesenk olur:
"Bir hışmınan geldi geçti peh peh peeh…"
Peki, Kiziroğlu kimdir; Köroğlu ile ne ilgisi vardır?
Anlatımlara göre; Kizir, Kars'ın Susuz kazasına bağlı bir köydür. Bu köy Kısır dağlarının geniş eteklerine kurulmuştur. Köyün dört bir yanından ise soğuk pınarlar akar. Köy düz toprak damlı evlerden oluşmaktadır ve köyün hakim bir yerin de de bir kale kalıntısı vardır. Köylüler Kiziroğlu'nun kalesi derler buraya.Kiziroğlu bu köyde yaşamış ve bura da efsaneleşmiştir derler.
Söylentiye göre şimdiki Kiziroğlu Köyü'nün yerinde bir birinden uzak 20-25 beş kadar ev bulunmaktaymış. Bölge dağlık ve ormanlık olduğu için insanları da bu nedenle olacak ki çok serttir. O zamanlar burada yaşayan insanların başında bulunan kişiye "Kizir" derlermiş. Kizir Muhtar demektir. 
Gün gelmiş zamanın kizirinin ünü tüm Anadolu'ya yayılmış. Tüm kötüler ondan korkar olmuş. Gel zaman git zaman Kizirin bir oğlu olmuş. Daha küçükken iyi at biner, kılıç kuşanır olmuş. İşte Kiziroğlu Mustafa Bey bu çocuk. 
Bütün çocukluğu Kısır Dağı'nda at binip avlanmakla geçmiş Mustafa'nın. O da babası gibi büyüyünce namlı bir yiğit olmuş, haksızlık ve adaletsizliklerle savaşmaya başlamış. Zaten onun bulunduğu çevrede kimse haksızlık etmeye cesaret edemezmiş ya . 
O sırada doğuya gelen Köroğlu Kısır Dağları'nda Ferro deresine yerleşir, amacı doğudaki haksızlıkları yok etmek. Bir gün Köroğlu bir at gezisinde Kizir Köyü'nü görür, "Burada ki adaletsizlikler de benden sorulur" der ve gider orada bir kale kurar.
İşlerinden dolayı bir müddet köyünden ayrı kalan Kiziroğlu köye döndüğünde Köroğlu'nun kalesini görür. Sinirlenir. Köroğlu'nun yanına gider, sertçe çıkışır "Sen kim olasın ki benim yurdumda saltanat süresin" Her ikisi de bir birlerini kötü insan olarak bilirlermiş. Köylülerin söylemesi böyle. 
O zamanın adaletine göre iki yiğit dövüşür, galip gelen diğerini öldürüp savaşı kazanırmış. Köroğlu ve Kiziroğlu günlerce at üstünde kavga etmişlerse de yenişememişler. Kılıç kavgasında ve güreşte de yenişememişler. Mustafa Bey'in atı Ala Paça da Köroğlu'nun atı Kırat'la güreşmekte. 
Mustafa Bey şöyle bir geri bakmış ki ne görsün atı Ala Paça Köroğlu'nun atını alt etmiş duruyor. "Ola benim atım Köroğlu'nun atını alt etmiş, ben Köroğlu'nu alt etmezsem halim nic' olur" deyip gayrete gelmiş Köroğlu'nu yere vurmuş. Tam kamasını çekmiş vuracağı sırada Köroğlu "Dur yiğit, bana biraz mühlet ver yiğitlerimi göreyim karımla helalaşayım" demiş. 
Mustafa Bey bırakmış. Köroğlu eve gidip olanları karısına sazıyla sözüyle anlatmaya başlamış. 
Bir atı var Ala Paça peh peh peh
Mecal vermez Kırat kaça hey hey hey
Az kaldı ortamdan biçe
Ağam kim, Paşam kim, Nigar kim,
Hanım kim
Kiziroğlu Mustafa Bey
Bir beyin oğlu
Zor beyin oğlu 
diye... Köroğlu geciktiği için evine kadar gelen Kiziroğlu kapı aralığından türküyü duyunca duygulanır ve utanır. Kapıyı çalıp içeri girer. Mustafa Bey'i karşısın da gören Köroğlu her şeyin bittiğini düşünürken Mustafa Bey sarılıp onu öper. "Sen benden daha yiğitsin Köroğlu" der. Köroğlu da "Ben artık buradan gideyim burada senin gibi mert ve yiğit biri varken kalmak olmaz" der ve köyü terk edip batıya gider.
**
Siyasilerin 'bir hışmınan gelip geçtiği' şu günlerde bunu niye anlattım.
Hiç. 
Belki size bilgi olur.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER