Sorduk sorguladık…
Sonuçta, herkes aynı kanıda, Alevi’si de Sünni’si de olaylardan dolayı çok üzgün; ''yaşamaması gereken olaylardı'' diyorlar…
Yarın, 33. yıl dönümünde bu olayları tekrardan gündeme getirmek ne kadar doğru?
33. yıl dönümünde yaşanan olayları anmak isteyen federasyona bağlı gruplara saygı duyuyoruz…
Neden diye soruyorsunuzdur.
Evet, Sünni’si de, Alevi’si de, Maraş Olayları'nın gerçek suçlularının bulunmasını istiyor…
Hem fikiriz, inanıyorum ki, Kahramanmaraş’ta yaşayan ve ya o dönemi yaşamış kişilerde, aynı düşüncedeler de…
Allah korusun, burada yaşanacak bir gerginlikten, kendilerine pay çıkarmak isteyen hainleri unutmamak gerekli…
Kalleşçe planlar yapan hainleri, unutmayalım…
Güzel kentimizde yaşayan, insanlarımızı bir şekilde kışkırtmak isteyenlere karşı dikkat edelim…
Hainlere ve kalleşlere fırsat vermeyelim…
Kardeşçe yaşadığımız bu şehirde, güzel şeylerle gündeme gelelim…
Kimsenin tırnağına, zarar gelsin istemiyoruz…
Şu anda şehrin tüm gündemi, Maraş Olayları'nın 33. yıl dönümünde yapılmak istenen basın açıklaması…
Kahramanmaraş’ın ileri gelen saygın bir iş adamı ağabeyimle görüştüm.
Neler düşündüğünü sorduğumda, ''Bu kentte herkes kardeşçe yaşıyor. İş adamlarıyla, Muharrem ayı münasebetiyle Pazarcık İlçesi’nde iftar yemeğine katıldık. Şehirde herkes kardeşlikten, dostluktan yana. Bunun için caba harcıyoruz. Emek veriliyoruz, dostluk ve kardeşlik için. Peki, neden bu kadar gerginiz'' diyor.
Hak vermemek mümkün mü? Tabiî ki hak verdim. Doğruları söylüyordu. İftara katılmak zorunda değillerdi. Ama saygı ve sevgi göstergesiydi bu. Kardeşlik için zaman ayırıyorlar. İşlerinden, hayatlarından feragat ediyorlar. Bunların boşa çıkmamasını istiyor…
Maraş Olaylarının 33. yıl dönümünde kardeşliğin ve dostluğun kazanması dileğiyle…
