Kurban Bayramı’na sayılı günler kala kurbanlık arayışları hız kazandı. Ancak bu süreçte sadece fiyat ve büyüklük değil, hayvanların sağlık durumu, dini uygunluğu ve kesim koşulları da büyük önem taşıyor. Kurban ibadetinin eksiksiz yerine getirilebilmesi ve toplum sağlığının korunabilmesi için vatandaşların bilinçli hareket etmesi gerektiği vurgulanıyor.
Kurbanlık hayvanların sağlıklı olup olmadığını anlamak çoğu zaman dış görünüşleriyle mümkün olabiliyor. Canlı, hareketli, parlak tüylere sahip hayvanlar sağlığın işareti sayılırken; halsiz, durgun, gözleri mat, tüyleri cansız hayvanlar çeşitli hastalıkların belirtisini taşıyabilir. Vücuttaki yara, şişlik ya da akıntı gibi detaylar da hastalık habercisi olabilir.
Hayvanın sağlıklı olduğunu anlamanın en kesin yolu, veteriner kontrolünden geçmiş ve kayıt altına alınmış olması. Belgeli ve denetimli hayvanlar, hem kurban sahibinin hem de toplumun sağlığını koruma adına güvenli bir tercih sunuyor. Zoonotik hastalık riski taşıyan, kontrolsüz hayvanlar halk sağlığını tehdit edebilir.
Kurban edilecek hayvanların İslam dinine göre bazı özellikleri taşıması gerekiyor. Kör, topal, zayıf ya da gebe hayvanların kurban edilmesi uygun bulunmuyor. Bu açıdan vatandaşların dini kurallara uygun seçim yapması, ibadetin geçerliliği açısından önem taşıyor.
Hayvanların pazardan alınmasının ardından nakil süreci de büyük hassasiyet gerektiriyor. Uygun olmayan koşullarda taşınan hayvanlar stres altında kalabiliyor, bu da hem hayvan refahını hem de etin kalitesini olumsuz etkiliyor. Uzmanlar, kurbanlıkların kesim öncesinde en az 12 saat dinlendirilmesini, 6 saat öncesinde yem verilmemesini ve sadece suyla beslenmesini öneriyor.
Kesimin yetkili ve hijyenik ortamlarda yapılması gerektiği vurgulanırken, bilinçsiz kesimlerin mikroorganizma üremesine neden olabileceği belirtiliyor. Ayrıca etin kesim sonrası hemen tüketilmemesi, 12 saat kadar soğuk ortamda dinlendirilmesi etin lezzetini ve kalitesini artırıyor.
Kurbanlık seçimi sadece dini bir görev değil, aynı zamanda toplum sağlığını ve hayvan refahını doğrudan etkileyen bir sorumluluk olarak görülmeli. Bilinçli tercihler hem ibadetin layıkıyla yerine getirilmesini hem de çevreye saygılı bir bayram yaşanmasını sağlıyor.
