Mücadelede birbirinden güzel 9 gol vardı. Temsilcimiz karşılaşmanın genelinde üstün bir performans sergilemesine rağmen Kahramanmaraş’ın çocuğu Sefa Durmuş’u durdurmakta zorlandılar. Aslında bu yazıyı daha önce kaleme almak istedim fakat Sefa’nın performansında 12 Şubat’ın etkilerini görmek istedim. Çok şükür ki önce Allah, sonrada Sefa beni yanıltmadı. Önceki hafta kalemize 3 gol birden gönderen genç yetenek, bu haftada takımının 3-1 kazandığı maçta önce skora dengeyi getiren, ardından da takımını öne geçiren golü attı. Sefa’yı dikkatli izlediyseniz muazzam yetenekleri olduğunu rahatça görebilirsiniz. Adam eksiltmesi, sert ve düzgün vuruşları, topa hakimiyeti, takımını ateşlemesi vs… Kısacası bir oyuncuda aranan bütün özellikler mevcut. Tek profesyonel takımımız Kahramanmaraşspor’da bulunan oyuncularda olmayan özelliklerin tamamı sanki onda toplanmış. Geçtiğimiz sezonki takımdan ayrılan başta Samet ve kaleci Ahmet olmak üzere genç oyuncularımızın birçoğu bulundukları takımlarda başarı ile forma giyiyorlar. İnsan takımını izleyince “keşke” demekten kendini alamıyor. Kimse bizi yanlış anlamasın ben oyuncularımıza kötü demiyorum. Bugün Erhan’ın, Taha’nın,Adem’in vs. kalitesine bir diyeceğim yok. Diyeceğim şu ki takımda eksik olan şey inanç ve ruh. Bana göre Kahramanmaraşspor yönetimi 2 hata yapmıştır. Bunlardan birincisi takımda bulunan bütün oyuncuların gönderilmesiydi. Bunu sürekli olarak dile getirmek istemiyorum çünkü artık olan oldu. Ama ikincisi beni çok fazla düşündürüyor. Çünkü kulübe yakın kaynaklardan aldığım bir habere göre Sefa Durmuş sezon arasında Kahramanmaraşspor’a teklif edilmiş ve kulüp tarafından istenmemiş. Kim ve neden istemedi bilmiyorum ama onu bugün istemeyen kimse şampiyonluk yada 2.lig kaçarsa sorumluda odur. Siz kalkıp başka diyarlardan Kahramanmaraş’a yatırım yapıp takımı alacaksınız sonrada ayağınıza kadar gelen kısmeti tepip Sefa gibi bir oyuncuyu üstelik 50 bin lira gibi komik bir rakama almayacaksınız. Tabi ben bunu gözümle görmedim ama duyduğum insanlar çok şükür hayatta. Tabi şuan her şey bitmedi ve ben hala takımın play-off’tan bir üst lige çıkacağını iddia ediyorum. Ha unutmadan şunu da belirteyim genel menajerimiz İlter Kasap ile başka bir maç esnasında konuştuğumda Sefa’yı beğendiğini ve gelecek sezon için düşündüğünü söyledi. Şimdi gelelim takımın son maçına. Bizim gibi play-off kovalayan Yalıspor deplasmanında alınan mağlubiyetin ve takımın gidişatındaki sorunların temelinde bir huzursuzluk varmış. Kulübe yakın olan kaynaklardan duyduğuma göre oyuncular yeni hoca Bayram Tosyal’ı istemiyorlarmış. Tabi bu tarz huzursuzluklar maalesef ki hala günümüzde mevcut. Hatta sadece ülkemizde değil tüm dünyada bu tarz sürtüşmeler olur ve genelde teknik direktör değiştir. Bu olayın gerçekliğini ilerleyen günlerde hep beraber göreceğiz.
HOLİGANLAR İŞ BAŞINDA
BAL liginde mücadele eden temsilcimiz Kahramanmaraş Belediyespor’a, Malatya deplasmanında yapılan çirkinliği dün gazetemiz manşetinden sizlerle paylaştık. Yukarılarda hala birileri çirkin tezahüratın önüne geçmek için mücadele ediyor. Ama bu mücadelenin önüne geçmek için yerelde çalışmalar yapmak lazım. Kimse karısını, çocuğunu, anasını vs. yolda bulmuyor. İşinizi yapacaksınız birde küfür yiyeceksiniz. Futbolun bir spor olduğunu anlamakta zorlanıyoruz galiba. Hatta Maltepe maçında kendi çocuğumuz Sefa’ya yapılanı maça gidenler iyi bilirler. Ne yaptı Sefa? Suçu birbirinden güzel 3 gol atmak. Elini kolunu sallaya sallaya bizi evimizde yenip giden takımları alkışlıyor, kendi çocuğumuza küfrediyoruz… Biz galiba taraftar olmasını bilmiyoruz….
