banner651

KEY holdingden 25 milyon Euroluk yatırım

KEY holdingden 25 milyon Euroluk yatırım

Kahramanmaraş’ta yaklaşık 25 milyon Euroluk yatırımla kurduğu Biokütle Tesisini devreye alan KEY Holding, atık kağıtların içinden çıkan ancak kağıt üretiminde kullanılmaması gereken plastik türevi atıkları enerjiye dönüştürerek, sıfır atık sürecine önemli katkı sağlıyor.

KEY Holding bir yılda yaklaşık 6 milyon 300 bin ağaca eşdeğer olan yaklaşık 350 bin ton atık kağıdı geri dönüştürerek ekonomiye kazandırırken, doğaya da katkı sundu.

Dünya’da yükselen trend olan geri dönüşüm sektörünün Türkiye’deki öncü temsilcilerinden KEY Holding  (Kahramanmaraş Endüstriyel Yatırımlar) bünyesindeki Kahramanmaraş Kağıt Sanayi A.Ş bünyesinde kuruluş çalışmaları tamamlanan 25 Milyon Euro yatırım bedelli Biokütle tesisi devreye girdi. 

KEY Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mahmut Ciğer, 1988’de kurulan Kahramanmaraş Kağıt Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin (KMK Paper),  Kahramanmaraş’taki fabrikasında, geri dönüşüme yönelik olarak, halen mevcutta iki ayrı şirket ile faaliyette bulunmaya devam ettiğini bildirdi.

Kahramanmaraş Kağıt ve Aksu Geri Dönüşüm olarak iki ayrı firmada atık kağıtlardan geri dönüşüm yolu ile kağıt ürettiklerini vurgulayan Ciğer, "Aksu Geri Dönüşüm tesisimiz ise, lisanslı bir toplama ayrıştırma tesisidir. Buraya gelen atıklar belirli bir elleçlemeden sonra kağıt fabrikalarına geri dönüşüm için gönderilmektedir. Bunun dışındaki olası geri dönüşüm projelerini hem yurtiçinde hem de yurtdışında değerlendirmeye devam ediyoruz." dedi.

Ciğer, Sıfır Atık Belgesine sahip olan tesislerindeki üretimden dışarıya hiçbir atığın bırakılmasının söz konusu olmadığını, tam tersine tekrar ekonomiye ürün ve enerji olarak dönüştürüldüğünü belirterek, şunları söyledi:

"Dünyada artan çevre farkındalığı ile birlikte geri dönüşüm, ekoloji, sürdürebilirlik gittikçe daha da önem kazanmaktadır. Bu sebeple geri dönüşüm sektörünün yükselen bir trend ile büyüyeceğine ve sıfır atık ile sürdürebilirliğe önemli katkılar sağlayacağını düşünüyoruz."

Geri dönüşüme yönelik 2021 ve sonrasına dair beklenti ve hedeflerinden de söz eden Ciğer,  şöyle devam etti:

"Kahramanmaraş lokasyonumuzda yaklaşık 25 milyon Euro’luk yatırımla kurduğumuz biokütle tesisimizi devreye almış bulunuyoruz. Bu tesis, atık kağıtların içinden çıkan ancak kâğıt üretiminde kullanılmaması gereken plastik türevi atıkları enerjiye dönüştürerek, sıfır atık sürecimize önemli bir katkı sağlamaktadır. Burada üretilen enerji de 60 binden fazla kişinin elektrik ihtiyacını karşılamaktadır."

Ciğer, ayrıca Kütahya lokasyonlarında 50 milyon Euro olarak ön gördükleri kağıt torba tesisini 2020’den başlayarak kademeli şekilde 2023 yılı sonuna kadar tamamını bitirmeyi planladıklarını,  burada ürettikleri kağıt torbaları, naylon poşetlere alternatif olarak dünya pazarlarına sunduklarını ifade etti.

Ciğer, Kahramanmaraş Kağıt’ın yaklaşık 350 bin ton atık kağıdı 2020 yılı içinde geri dönüştürerek ekonomiye kazandırdığını, bunun da takriben 6 milyon 300 bin adet ağacı ifade ettiğini vurgulayarak, "Yapılanma sürecimizde ise; birkaç yıl önce kurmuş olduğumuz KEY Holding ile birlikte holdingleşme sürecimiz devam etmektedir. Bu çerçevede yurtiçinde bulunan şirketlerimizdeki kurumsallaşma faaliyetlerimize hız verirken, yurtdışındaki olası yatırım fırsatlarını da değerlendirmekteyiz." diye konuştu.

Geri dönüşüme yönelik yürüttükleri Ar-Ge çalışmalarına dikkati çeken Ciğer, bu kapsamda, Kahramanmaraş fabrikasında  6 farklı departmanla entegre şekilde çalışmalarını yürüttüklerini belirterek, " Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan 2017 yılında yeterlilik belgesi alarak resmileşen bir AR-GE merkezimiz bulunmaktadır. Proses geliştirme, proje geliştirme, atık ve atık su değerlendirme-geliştirme, enerji-otomasyon geliştirme, ürün geliştirme ve fikri-sınai haklar konularında projeler yürütülmektedir. Firmamız üniversite ve diğer Ar-Ge merkezleriyle olan iş birlikleri sağlayarak hem sektör hem de akademik anlamda kağıt sektörünün gerekliliklerini sıkı bir şekilde takip etmektedir." dedi.

Kahramanmaraş Kağıt olarak 15 milyon Euroluk yatırım ve Ar-Ge çalışmaları ile birlikte beş yılda iki yeni ürün olan alçı levha kağıdı ve yüksek mukavemetli coreboard kâğıdı üretiminin başarılı şekilde gerçekleştiğini anlatan Mahmut Ciğer, bu sayede yurtdışından gelen ürünlerin daha kalitelisini üreterek, iki ürünün ithalatının önüne geçtiklerini ve ülke ekonomisine katkı sağlamış olmanın onurunu yaşadıklarını ifade etti.

Ciğer, bu çalışmalarına ek olarak Tetrapak ile ortaklaşa yürüttükleri ayrı bir projelerinin daha bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Dünyada sadece iki ayrı lokasyonda bulunan bu tesislerden birisi bizim Kahramanmaraş fabrikamız içinde yer almaktadır. Bu tesiste tüm dünyadan geri dönüşüm için toplanan tetrapaklar belirli prosesler çerçevesinde ayrıştırılmakta, elyaflar kağıt üretim sürecine katılarak, geri kalan polietilen ve alüminyum kısımları da granül elde edilerek ekonomiye kazandırılmaktadır."

Günümüzde sektörün gündeminde ön plana çıkan konu ve sorunları da dile getiren Ciğer, Türkiye’de geri dönüşüm sektörünün hızlı bir şekilde büyüdüğünü belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu durumu atık kağıt ve atık plastiğin geri dönüşümünde gözlemlemekteyiz. Bu büyüme çerçevesinde, Türkiye’deki geri dönüşüm tesislerinin üretim kapasitesi, Türkiye’de toplanan atık kağıtlarında üzerine çıkmış bulunmaktadır. Bu durum da haliyle yurtdışından ithalatı gündeme getirmektedir. Bu ithalatlar yapılırken kavram karmaşası sebebiyle ülkemize hammadde değil de çöp ithal ediyor gibi bir algı oluşmaktadır. Bunun sonucu olarak kamu nezdinde birtakım kısıtlamalar gündeme gelmektedir. Kısıtlanan ithalat ise, tesislerin daha düşük kapasite ile çalışmasına sebep olmaktadır ki bu da hem bu şirketlere hem ekonomiye zarar vermektedir. Dünyadaki gelişmelere paralel büyüyen geri dönüşümlü kağıt tüketimine paralel, ülkemizde de çok ciddi büyüklükte yatırımlar yapılmış ve yapılmaktadır. Bu tesislerin yurt içinde toplanan atık kağıtlarla yetinebilmek imkansızdır. Kısıtlamalar yakın zamanda sektörde ciddi krizlere yol açacak, dünya ile rekabetimizi negatif etkileyecek, atık ithal etmek yerine mamul ithal etmek zorunda kalabileceğiz.  Bu konuda eminim ki ilgili bakanlıklarla görüşmelerden olumlu bir yanıt alabileceğiz."

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER