Kadına yönelik şiddetin geldiği noktaya dikkat çeken açıklamalardan biri de Nazar Tekstil Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nazlı Ceylan Balduk Kurtul’dan geldi.
Nazlı Ceylan Balduk Kurtul, açıklamasında Kahramanmaraş’ın Millî Mücadele dönemindeki kadın kahramanı Senem Ayşe’yi hatırlatarak, kadınların bugün de aynı cesaretle mücadele vermesi gerektiğini vurguladı:
“Senem Ayşe, Millî Mücadele döneminde Kahramanmaraş’ın Fransız işgaline karşı direnişinde önemli bir rol oynamış kahraman bir Türk kadınıdır. Eşi Ramazan’ın Fransızlar tarafından şehit edilmesinin ardından, onun silahını alarak direnişe katılmış ve 50 kişilik bir çetenin komutasını üstlenmiştir. Gösterdiği cesaret ve fedakârlıkla Maraş’ın kurtuluş mücadelesinde adını altın harflerle yazdırmıştır.”
Kurtul, Senem Ayşe’nin kadınların vatan savunmasındaki yerini simgelediğini belirterek, onun mücadelesinden ilham alınması gerektiğini söyledi.
Açıklamasının devamında, kadın dayanışmasına ve mücadeleye vurgu yapan Kurtul, Kahramanmaraşlı kadınlara şöyle seslendi:
“Mademki Kahramanmaraş Milli Mücadele’de ilk meşaleyi yaktı, şimdi de kadına şiddete karşı sesimizi en güçlü biz Maraşlı kadınlar çıkaralım. Hep beraber! Yine erkeklerle omuz omuza.”
Nazlı Ceylan Balduk Kurtul, Eser Karaca’nın hayat hikayesinin bir sembole dönüşmesi gerektiğini vurguladı:
“Eser Karaca bir sembol olsun bizlere, ışık olsun yolumuza. Çünkü bugün Eser Karaca öldürüldü. Bir kadın daha, kendi emeğiyle ve ayakları üzerinde durmaya çalışırken, ne yazık ki defalarca şikâyet ettiği, hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığı kişi tarafından hayattan koparıldı.”
Kurtul, kadınların yaşama ve çalışma haklarının korunması gerektiğini belirterek, mevcut sistemdeki eksikliklere dikkat çekti:
“Bu acı haber ne ilk, ne de tek. Ama son olması için artık daha etkili adımlar atılmalı. Kadınlar kendilerini güvende hissederek çalışabilmeli, yaşayabilmeli. Koruma kararları sadece bir kâğıt parçası olmamalı; caydırıcı, denetlenen ve uygulanabilir olmalı.”
Nazlı Ceylan Balduk Kurtul, kadına yönelik şiddetin yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorun olduğunu belirtti ve son olarak şu çağrıyı yaptı:
“Şiddeti önlemek, sadece bireylerin değil, tüm toplumun sorumluluğudur. Daha fazla kadının zarar görmemesi için sesimizi yükseltmeli, çözüm için daha kararlı olmalıyız.”
Eser Karaca’nın ölümüyle ilgili tepkiler çığ gibi büyürken, kamuoyunda kadınların yaşam hakkının güvence altına alınması yönünde daha etkili ve somut adımlar atılması talebi güç kazanıyor.