AMAN NE OLUR DİKKAT!

Aslında bu hafta sevgili hemşerilerime gördüğüm 3 M'li rüyayı anlatacaktım. Ama komşumuz HAtay'ın aldığı bir karar rüyadan daha çok bir gerçeği işaret ettiği için onu yazmaya karar verdim

AMAN NE OLUR DİKKAT!
Geçen hafta hem ülke olarak, hem de Kahramanmaraş olarak çok hassas bir dönemde olduğumuzu, başta Kandil'deki soysuzlar olmak üzeere kandan nasiplenen vampir ruhluların gözünün kulağının Kahramanmaraş'ta olduğuna dikkat çekip, yeni Emniyet Müdürümüz sayın Metin Aşık'ın onlara avuçlarını yalatacak bilgi ve tecrübeye sahip olduğuna da herkesin inanmasını istemiştim.
Şimdi sevgili Kahramanmaraşlılardan ricam şudur.
Hatay Valiliği'nin Türkiye'ye sığınan ve pasaportu bilinan 5 bin 400 Suriyelinin kamu düzenini bozabileceği endişesiyle farklı illere nakledilmesine karar vermesinden sonra sığınmacıların Konya, Kayseri, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa'ya nakledileceği ortaya çıktı.
"Kamu düzenini bozabilecekleri" gerekçesiyle farklı illere nakledilmesi istenen Suriyeli ailelerden 2 bin 500'ünün kendi rızalarıyla Kahramanmaraş'a geleceklerini öğrendik.
Bu Suriyeli sığınmacılara 6'şar aylık 'ikamet tezkeresi' verilecek.
Kahramanmaraşlılar olarak şimdi her zamankinden daha hassas olmalılıyız.
Kentimize gelecek olan sığınmacılar evimizi kiraya tutmak, işyerlerimizde çalışmak isteyecektir.
Gözümüzü para hırsı bürümeden veya "ucuz işçi bulduk" deyip kendi menfaatimizi düşünürken yapmamız gereken çok önemli bir şey var.
Sevgili Kahramanmaraşlılar, ne olur evinizi kiraya vereceğiniz veya iş yerinizde, tarlanızda, evinizde, bağınızda, bahçenizde çalıştırmak istediğiniz kişiler olursa bunları mutlaka önceden polise bildirin.
İnsanlık adına kucak açtığımız bbu insanlar arasında provakatörler, hatta-dilim varmayarak söylesemde terör örgütü yandaşı veya üyesi bile loabileceği ihtimalini aklınızdan çıkarmayın.
Bunu ne siz ne de ben anlayabiliriz. bunu en iyi anlayacak Kahramanmaraş polisidir. Malınızı, canızını teslim edeceğiniz böyle kişileri lütfen önceden Kahramanmaraş polisine hiç çekinmeden bildiriniz. 
Unutmamalıyız, huzur ve güven ortamını bozmak isteyenlere karşı gece gündüz demeden canlarını namluların önüne siper ederek çalışan polis ve askerimiz kadar bizlere de çok büyük görevler düşüyor. İşte bunlardan biri de yukarıda anlatmaya çalıştığım konudur.
Bilmeliyiz ki bizi koruyacak olan önce kendimizdir. Kendi üzerimize düşeni yaparsak ondan ötesini polisimiz ve askerimiz fazlasıyla yapıyor ve yapacaklardırda...
(5 Ekim 2012 Sabah Gazetesi Güney ekinden alınmıştır. Sırrıberk Arslan’ın köşesidir)  

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER