guncel46.com

CHP, STK’LARLA BİRLİKTE EKONOMİK KRİZDEN ÇIKIŞ YOLLARINI ARIYOR

GÜNDEM

Ekonomik krizden çıkış yollarını aramak için 81 İlde STK ziyaretlerine başlayan CHP, Kahramanmaraş’ta da Ziraat Mühendisleri Odası ile bir araya geldi.

 

CHP, STK’LARLA BİRLİKTE EKONOMİK KRİZDEN ÇIKIŞ YOLLARINI ARIYOR

Ekonomik krizden çıkış yollarını aramak için 81 İlde STK ziyaretlerine başlayan CHP, Kahramanmaraş’ta da Ziraat Mühendisleri Odası ile bir araya geldi. 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Merkezi tarafından, ekonomik krizi aşmak için hazırlanan 13 maddelik çözüm önerilerini anlatmak üzere Kahramanmaraş İl Başkanı Esat Şengül, CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, CHP İzmir Milletvekili Sevda Ertan Kılıç, CHP Hatay Milletvekili İsmet Tokdemir ve Nurhak İlçe Belediye Başkanı Ahmet Akkuş, Ziraat Mühendisleri Odası Kahramanmaraş Şubesi’ne ziyarette bulundular.

CHP İl Başkanı Esat Şengül, parti genel merkezinin görevlendirmesi üzerine ziyaretlerine devam ettiklerini ifade ederek: “Hepimizin bildiği üzere ülkemizde çok ciddi bir ekonomik kriz yaşanıyor. Bu krizin üstesinden nasıl geliriz, hep birlikte bu krizi nasıl aşarız düşüncesiyle Genel Merkezimizin hazırlamış olduğu 13 maddeden oluşan çözüm önerimizi sizlerle paylaşacağız. Sizlerin de fikir ve düşüncelerinizi almak istiyoruz. STK’ların fikirlerini çok önemsiyoruz. Bu krizi de hep birlikte aşacağımıza inanıyoruz” dedi ve sözü milletvekillerine bıraktı.

Konuşmasına, Ziraat Mühendislerinin Türkiye’nin temel problemleri hakkında bilgi ve öneriye sahip olduğuna değinerek başlayan Hatay Milletvekili İsmet Tokdemir: “Türkiye kendisine yeten bir ülkeydi. Maalesef son 10 yıldır gıda ürünlerini dahi dışardan ithal eder hale geldik. Bu durum sizlerin vicdanını oldukça fazla yaralıyordur.

Şu an ülkemizin içerisinde bulunduğu ciddi bir ekonomik kriz var. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, biz bu krizi alınacak tedbirlerle bir an önce atlatmak istiyoruz. Bunun için de 13 maddelik bir çıkış yolu rehberi hazırladık. Bu maddeleri sizlerle de paylaşıp, önerilerinizi de almak istiyoruz.


Yaşanan bu kriz, bir rahibin tutuklanması, Trump’ın attığı bir tweetle oluşan bir olay değil. Ekonomik kriz “geliyorum” diye ciddi ikazlar veriyordu. Bu kadar cari açıkla daha fazla yaşanması mümkün değildi. 

Bu anlamda bizler, Sivil Toplum Örgütlerinin hiç kimseden çekinmeden ülke meselelerine el atmalarını önemsiyoruz” diye konuştu.

13 Maddelik çözüm önerisini anlatan İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Devlette liyakat sistemi yeniden inşa edilmelidir. Demokrasiye geçilmeli, hukukun üstünlüğü ve hukuk güvenliği sağlanmalıdır. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı sağlanmalıdır. Akılcı bir dış kaynak yönetimine geçilmelidir. Üretim ve istihdam artışı sağlayan ve yeni teknoloji getiren doğrudan yatırım girişleri özendirilmelidir. Türkiye spekülatif amaçlı sıcak para hareketlerine karşı korunmalıdır. Dolar esas alınarak yapılan ihaleler süratle Türk Lirası’na dönüştürülmelidir. Hem ihalelerde hem de verilen garantilerde ve geçiş ücretlerinin belirlenmesinde TL’ye dönüşmelidir. Bütçe disiplini sağlanmalıdır. Bütçe dışı uygulamalara son verilmeli, ikinci, üçüncü bütçeler oluşturulmamalı, fonlar bütçe disiplini içerisine alınmalıdır. Türkiye israftan kaçınmalı ve tasarruf yapmalıdır. İsraf, dengeli ve adil büyümenin düşmanıdır. Tasarrufa kamudan başlanmalı; saray, araç, bina saltanatına son verilmelidir.” 

Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç ise, ekonomik krizin önümüzdeki günlerde daha çok hissedileceğini ifade ederek: “Şimdi de hissediyoruz ama önümüzdeki günlerde tükettiğimiz her şeye gelecek zamlarla fazlasıyla hissedeceğiz. Kış ayları yaklaşıyor, elektrik ve doğalgaz faturalarında çok ciddi bir şekilde krizi göreceğiz.

Peki, ne yapmamız gerek? Şu bir gerçek ki; bu gemi batarsa hepimiz batacağız. Hepimizin cebindeki Türk Lirası eriyor. Birlik olmaktan bahsediliyorsa, Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun önerisi dikkate alınmalıydı. Sayın Cumhurbaşkanı çıktı bu önerimize “sen işine bakmadın kardeşim” dedi. Öteledi, iteledi.

Biz buna rağmen tüm Türkiye’de STK’lara gidiyoruz, anlatıyoruz, onlarında fikirlerini alıyoruz. Bilmediğimiz şeyleri duyup öğreniyoruz.

Tasarruf deniyor, kemer sıkma dönemi deniyor. Önce sarayda ve kamu kurumlarında tasarrufa gidilmeli. Sanayicisiyle, işçisiyle, çiftçisiyle, memuruyla… samimi olunursa bu kriz aşılır. Ama maalesef samimi değiller.

Biz seçim döneminde kriz geliyor diye uyardık dinlemediler. Seçim bitti kriz geldi, rahip diyerek işe kılıf buldular.

Bizler iyi niyetle bu krizi çözmek istiyoruz. Mücadelemizi vereceğiz. Tarım üreticilerine çok iş düşüyor. Sizlere çok iş düşüyor. Hepinize çok teşekkür ediyorum” dedi.

ZMO Başkanı Doç. Dr. Ziya Dumlupınar da öncelikle ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek, yönetim kurulu adına da teşekkür etti.

“İTHALATA DAYALI İHRACATI BİTİRMELİYİZ“

Bu krizde birlik ve beraberlik içerisinde olunması gerektiğine vurgu yapan Başkan Dumlupınar, “Bir sorun varsa, önce doğru teşhis yapmak lazım, daha sonra da gerekli tedbirleri alıp uygulamak lazım. Seçimler bitti, artık önümüze bakıp, bu krizi parti meselesi yapmadan sorunların üzerine, doğru bir şekilde gidilmesi gerekir.

Tarım ülke ekonomimizin çok önemli bir lokomotifi. Ben ülkenin geleceğini zaten tarımsal üretim ve sürdürülebilir temiz enerji, yani güneş enerjisinde görüyorum. Bu görüşlerimizi daha öncede kamuoyu ile paylaştık. Bölgemizde yapılması planlanan termik santralleri yerine güneş enerjisi santralleri kurulmalı, Ceyhan nehri kurumaya terkedilmiş durumda, bu konularda da siyasilerden destek bekliyoruz.

Ülke olarak bu gün maalesef hammadde ithalatına dayalı ihracatımız var. Türkiye dünya un ihracatının % 30’unu yapmakta, ancak tamamına yakını ithal buğdayla yapılıyor. Ciddi anlamda makarna ihraç ediyoruz ama sadece Kanada’dan yıllık 1,5 milyon ton makarnalık buğday ithal ediyoruz. Türkiye son 6 yılda 50 milyon ton buğday ithal etmiş. Bu ne demek sizler düşünün.

Şeker fabrikaları tekrar kamulaştırılmalı. Sonuçta ekonomik savaş varsa, milli duruş sergileyeceksek, buğdaysız, şekersiz olmaz. Zarar da etse satmamak gerekiyor. Zaten zarar da etmiyordu.  Tarımla uzaktan yakından alakası olmayan insanlar, televizyonlarda tarım konuşuyor. Konu uzmanlarına söz hakkı verilmediği için de vatandaşımız bunların söylediklerini doğru zannediyor.

En önemlisi de, ne kadar ekonomik zorluklar olsa da Ar-ge yatırımlarının önüne geçmemeliyiz. Milli ekonomik politika şart” diye konuştu.

Konuşmaların ardından,  karşılıklı fikir alış verişinde bulunuldu. 

 

 

 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.