“----VE ŞİMDİ BEN/EVET BEN KARDEŞİM!
Mesela bir dağın tepesine çıkıp/sen buna tırmanmak de.
Kan ter içinde/yüreğimde dünya dolusu insan
Dünya dolusu çocuk ölüme gönderilen zalimlerce
Dünya dolusu kadın sefalet içinde/nasıl diyeyim anla işte
Dünya dolusu yoksul/evlerinden edilmiş
Uçurumun en ucunda binlerce baba
Yara bere içinde ayakları/ve kan içinde yürekleri
Farz edin ki konuşuyorum sizlerle
Kardeşlerim diyorum
Yangınlardayım diyorum
Kalbimde dayanılmaz acıla var diyorum
Ya da mesela açım diyorum
Yolda kaldım diyorum
Üşüdüm diyorum. Üşüdüm ey ahali üşüdüm
İnanır mısınız bana
Sesime kulak verir misiniz?
Elimden tutar mısınız?
Mesela ekmeğinizden “bir parça koparıp” verir misiniz?
----
Olur ya “kollarımı açıp iki yana” düşeceğim desem
Kocaman kocaman bağırsam “tutun elimden” desem
Tutmazsanız “çok düşeceğim” desem
Veya büyük harflerle yazsam kentin sokaklarına
“barınağım yok” diye
Kalbimi açıp göstersem, düğmelerimi koparsam
Neden “ama neden?”duymuyorsunuz bu çığlıkları desem
Desem “biz kardeşler değil miyiz” yeryüzünde?
Muhammed’in ümmeti değil miyiz?
Aynı ezanı dinleyenler değil miyiz/ya da aynı camiye gidenler?
---
Sahi ne diyeceksiniz? Nasıl karşılık vereceksiniz sözlerime?
“ya da yalvarmalıma”
Sahi “nasıl karşılık vereceksiniz? Göz yaşlarıma?
Ve şimdi sen bana
Böyle yazı mı olur dersen
Böyle söz mü olur diyorsan ya da
Zaten bu sözlerin söyleyeni ben değilim ki.
Ben değilim konuşanı. Her saat her saniye her gece her gündüz milyonlarca çocuk, milyonlarca kadın, milyonlarca baba, milyonlarca yoksul, milyonlarca sürgün yemiş insan, ve milyonlarca insan, ve de Müslüman “bir yerlerden seslenip” bu soruların cevabını istiyorlar bizden. Hiç kimse ben bu soruların muhatabı değilim deme hakkı yok iman ettiğimizi söylediğimiz dine göre.
Ne dersiniz?
Yine can sıkıcı şeylerden mi söz ettik?
Selam olsun cevabı olanlara “ben varım” diyenlere.
Ne olur ses verin.
Ses verin ki “insanlığın ölmediğini” anlayalım bu savaş günlerinde
Bu sürgün ve ölüm günlerinde
Mehmet KAYA