banner651

Toplu Sözleşme öncesi basın açıklaması

Toplu Sözleşme öncesi basın açıklaması

Sağlık Sen Kahramanmaraş İl Başkanı Bünyamin Mutlu Demirci, 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin arifesinde, sağlık çalışanlarının sorunlarına dikkat çekmek ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sunulan Toplu Sözleşme talepleriyle ilgili bilgilendirmede bulunmak için açıklamalarda bulundu.

Demirci, Memur-Sen olarak, üç gün önce düzenlemiş oldukları basın toplantısının ardından, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına tekliflerini sunduklarını söyledi.

Pazartesi günü gerçekleştirilecek toplantıda yaptıkları tekliflerin kabul edilmesi için masada yerlerini alacaklarını dile getiren Demirci, şunları kaydetti:

“1 milyonu sağlık ve sosyal hizmet çalışanı olmak üzere, 3 milyon kamu çalışanı ve 2 milyon kamu emeklisinin gözü kulağı doğal olarak bu masada olacak. Şu da bir gerçek ki bedel ödeyenlerin, can kurtarmak için can verenlerin, gecesini gündüzüne katanların, yıllardan beri mali, özlük ve sosyal hakları noktasında hep görmezden gelinen sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının gözü ve kulağı çok daha yüksek bir şekilde bu masada olacak. Sağlık-Sen olarak, onlardan almış olduğumuz güçle, yetkili sendika olarak masadaki yerimizi alarak, sorunların çözümü, haklı taleplerin kabul görmesi için tüm gücümüzle mücadele edeceğiz. Eskiler, ‘dünün güneşi ile bugünün çamaşırı kurutulmaz’ derler. Sağlık çalışanlarının yıllardır çözüm bekleyen, pandemi süreciyle de adeta bellerini büken pek çok sorununu, bu çerçevede değerlendirmek lazım. Açıkça söylemek gerekirse, pandemi sürecinde herkesin bir defa daha farkına vardığı güçlü sağlık sistemini, çalışanlarının kangren hale gelen sorunlarıyla yarınlara taşımak mümkün değildir. Şu gerçeği başta siyasi irade olmak üzere herkesin kabul etmesi gerekir; kurumları, sistemleri ayakta tutan ne modern binalardır ne de teknolojik donanımlardır. Kurumlara, sistemlere vatandaşa hizmet noktasında can veren fedakar çalışanlardır. O halde bu çalışanların sorunlarının tez elden çözülmesi gerekir. Haklı talep ve beklentilerinin acilen karşılanması gerekir. Öbür türlü fedakarlığın, adanmışlığın, kahramanlığın bir yere kadar olduğu unutulmamalıdır. Son pandemi sürecinde yaşananları, başta siz değerli basın mensupları olmak üzere 84 milyon vatandaşımız an be an takip etti… hala da devam ediyor. Can kurtarmak için can verdi resmen sağlık çalışanları, cephenin en önünde var güçleriyle mücadele ettiler. Hemşiresinden doktoruna, 112 görevlisinden teknikerine tüm sağlık çalışanları, üzerlerine düşeni hakkıyla yaptılar, yapmaya da devam ediyorlar. O halde vakit, son iki yıldır hemen herkesin “hakları ödenmez” dedikleri sağlık çalışanlarına haklarını ödeme vaktidir. Artık sorunlarını kökten çözme vaktidir. Toplu sözleşme masasını, çözümün parçasına dönüştürme vaktidir. Sağlık çalışanlarının hakkını teslim etmek, mali-özlük ve sosyal haklarındaki sorunları ortadan kaldırmak için daha fazla beklemeye de gerek yok. Salgın tehlikesi ortadan kalkmış değil, sağlık çalışanlarının yüklerini hafifletmek, yüzlerini güldürmek kamu idaresinin sorumluluğundadır. Hep söylüyoruz, çalışanın, emek verenin, alın teri akıtanın yani sağlık çalışanının memnuniyetidir. Gerisi sonuçtur. Çalışan memnunsa, huzur ve refah endişesi taşımıyorsa, ücret adaletsizliği yaşamıyorsa, iş güvencesi tamsa, ağır iş yükü altında ezilmiyorsa, aile bütünlüğü koruma altındaysa, hem verilen hizmet çok daha sağlıklı olur hem de hizmet alanlar yani hastalar memnun olur. Tüm bu nedenlerle de pazartesi başlayacak Toplu Sözleşme görüşmelerini bir fırsat olarak görüyoruz. Ülke olarak kritik bir eşikten geçiyoruz. Bunu biz görüyoruz, hükümet de her fırsatta söylüyor. O halde bu geçişi, sağ salim tamamlamak lazım. Bunun da yolu; sorunları hasıraltı etmemek, yarınlara bırakmamaktır. Böyle bir tavrın hiçbir kimseye faydası olamayacağı gibi ülkemize ve milletimize de fayda getirmeyeceği açıktır. Açıkçası, sağlık çalışanları artık takdire, teşekküre, alkışa doydu, icraat bekliyorlar, sorunlarına çözüm istiyorlar, haklı talep ve beklentilerinin karşılanmasını istiyorlar.”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sundukları tekliflerin tek tek ortaya koyduklarını teklif paketlerinde 81 maddenin yer aldığını ifade eden Demirci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Öncelikle geçtiğimiz Pazartesi günü Memur-Sen olarak tüm kamu çalışanları adına teklifte bulunduğumuz hususları sizlerle paylaşmak istiyorum.

2022 yılı için yüzde 21 zam, 2023 yılı için yüzde 17 zam, 2022’de yüzde 3, 2023’de yüzde 3 refah payı, 600 TL seyyanen zam, Emeklilerde olduğu gibi bayram ikramiyesi, 3 ayda bir 134 lira olarak ödenen Toplu Sözleşme ikramiyesinin 2022’de 450 lira, 2023’te 540 lira olarak ödenmesi, 3600 ek gösterge vaadi bir an önce hayata geçirilmeli, Saymış olduğum bu talepler elbette sağlık çalışanları için de geçerlidir. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının ek ödemeleri en az yüzde 40 oranında artırılmalı ya da özel hizmet tazminatları 40 puan artırılmalı Nöbet ücretleri en az yüzde 50 oranında arttırılmalıdır. 4/b süresiz sözleşmeli personeller ile vekil ebe/hemşireler ve kamu görevlisi olmayan aile sağlığı çalışanları 3+1 statüsüne geçirilmelidir. 3 yılını dolduranlar kadroya alınmalıdır. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda çalışanların, sosyal hizmet tazminatının kapsamı genişletilerek oranı 50 puana çıkarılmalıdır. Genel İdari ve Yardımcı Hizmetler sınıfı için döner sermaye tavan oranları yüzde 20 arttırılmalıdır. Sabit ek ödemeler gelir vergisinden muaf tutulmalıdır. Gelir vergisi yüzde 15’i aşmamalıdır. Tüm sağlık çalışanlarına 2022 yılı için 500 lira, 2023 yılı için 650 lira giyecek yardımı verilmelidir. Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavları düzenli olarak yapılmalıdır. Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılmalı, mevcut personel genel idari hizmetler sınıfına aktarılmalıdır. Sağlık çalışanları kamu sosyal tesislerinden ve toplu ulaşımdan yüzde 50 indirimli yararlanmalıdır. İdari izin günlerindeki çalışmaları karşılığında sağlık çalışanlarına nöbet ücreti verilmelidir. İcap nöbet ücretleri ödenmelidir. Üniversite hastanesi çalışanlarına mazeret tayini (eş durumu, sağlık can güvenliği) ve becayiş hakkı verilmelidir. Geçici görev yolluk ücretleri artırılmalıdır. Adli Tıp Kurumu çalışanları için adalet hizmetleri tazminatı ödenmelidir. Ebelere de hemşireler gibi aile danışmanı ve işyeri hemşiresi olabilme hakkı verilmelidir. 657 sayılı devlet memurları kanununda yer alan yardımcı sağlık hizmetleri kavramından “yardımcı” ibaresi çıkartılmalıdır. Sağlık – Sen olarak tüm bu maddelerin kabul görmesi için masada mücadelemize devam edeceğiz.”

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER