Kahramanmaraş’ta, 40 senedir cami minarelerini süsleyen alemleri yapan 47 yaşındaki Osman Aytemiz, çevre il ve ilçelere küçücük atölyesinde alem yaparak geçimin sağlıyor.
İslamiyet'in ilk ortaya çıktığı zamandan itibaren süregelen ve en eski el işçiliği mesleklerden biri olarak kabul edilen alemciliğin Kahramanmaraş’ta temsilcisi olan Osman Aytemiz, mesleği çırakken benimsediğini ve 40 seneden bu yana yaptığını ifade etti. Alem mesleğinin kendisini dinlendirdiğini ve kendi eserlerini gördüğü zaman mutlu olduğunu kaydeden Aytemiz, ömrünün sonuna kadar bu mesleği devam ettireceğini kaydetti.
Kahramanmaraş’ın Bakırcılar Çarşısı'ndaki dükkanında dededen kalma mesleğini sürdürmeye çalışan 47 yaşındaki 40 yıllık alem ustası Osman Aytemiz’in yaptığı alemler, Türkiye'nin ve Kahramanmaraş’ın birçok camisinin kubbesini, minberini ve minaresini süslüyor.
ALEMCİLİK BÜYÜK BİR CAMİ KÜLTÜRÜ
Alemcilik büyük bir cami kültürü olduğunu ifade eden Osman Aytemiz, bu işi yapan usta olmamasından ve kendinden sonra da bunu iyi yapacak kimsenin olmamasından dertli. El işi yapılan mesleklerde yetiştirecek kimsenin kalmadığına da vurgu yapan Aytemiz; “ Eskiden burada hem çekiç sesi hem de iş çakırdı. Ama ne yazık ki şimdi ne ses ne iş çıkıyor” diyerek el işinde gelinen son noktayı özetledi. Kahramanmaraş’ta bu işi yapan bir iki kişi kaldığını söyleyen Aytemiz, Eskiden burada 200 kadar kişi, bu ve buna benzer el işçiliği ürünler yapıyordu. Aramıza bir başkası giremezdi. Ama zamanla bazıları mesleği bıraktı ve az sayıda kişi kaldık” ifadelerini kullandı.
Büyük, küçük ölçüsüyle minarelerin en yüksek yerinde Türk Bayrağının asaletini yansıtan bir işte çalışmaktan gurur duyduğunu ifade eden alem ustası Aytemiz, kendisinden sonra bu işi yapacak kimsenin olmadığını ifade ederek üzüntüsünü ve burukluğunu da dile getirdi.
Aytemiz, “Mesleğin, minare alemciliği, minber alemciliği ve kubbe alemciliği gibi çeşitleri vardır. 40 seneyi geçkin süredir bu mesleği yapıyorum. Çırak olarak başladım, şimdi de kendim devam ettiriyorum” diye konuştu. Metal levhaların şekillendirilip üst üste getirilmesi sonucu, bugün camilerde gördüğümüz alem denilen süslerin meydana geldiğini kaydeden Aytemiz, “Çeşitli ebatları var. Hangi ebada denk geliyorsa ona göre şekillendirip oluşturuyoruz. Şekillendirilmiş levhalar üst üste konduktan sonra yaldız boya kullanarak boyuyorum” dedi.
