banner651

BAKIRCI ESNAFI İSYANDA

Kahramanmaraş'ın bakırını Gaziantep tescilledi, Kahramanmaraşlı bakırcılar isyanda.

BAKIRCI ESNAFI İSYANDA

 Kahramanmaraş’ın tarihi ve kültür zenginliklerini yansıtan bakır, yüzyıllardır Bakırcılar Çarşısında maharetli ustaların ellerinde şekil alıyor. Bakır denince akla ilk Kahramanmaraş geliyor. Çekiç darbesiyle adeta can alan bakır, resmi gazete yayımlanan ilan ile Gaziantep’in tescilli markası oldu. Bir zamanlar çekiç sesinden geçilmeyen Bakırcılar Çarşısından şu anda ses gelmiyor. 1900 yıllarda bakırla tanışan Kahramanmaraş, Gaziantep’e kaptırdığı tescil ile bir değerini kaybetmek üzere. Kahramanmaraş’ta bir zamanların en gözde işi olan bakırcılık, zor şartlar altında çalışan birkaç ustanın ayakta kalma mücadelesiyle devam ettirilmeye çalışılıyor. Geçtiğimiz günlerde, Resmi Gazetede yayımlanan, Gaziantep, “Bakır işlemeciliği tescilledi” ilanı adete Kahramanmaraş’ta soğuk duş etkisi yarattı. Maharetli ellerin ürettiği nadide sanat eserleri komşumuz tarafından tescillendi.

 

1900 YILINDAN BU YANA TEK BAKIR İŞLENEN KENT

Yüzyıllardan bu yana Kahramanmaraş’ta işlenen bakırın tescil hakkını Gaziantep’in almasının ardından, Kahramanmaraş bakırcılar çarşısı âdete sessizliğe büründü. Zor şartlar altında birkaç usta tarafından üretilmeye çalışılan bakır işlemeciliği, gelişen teknoloji ve komşumuzun bakır işletmeciliğini tescilletmesinin ardından adeta can çekişmeye başladı.   

Bakırcılar çarşısında bu işi yürüten ustaların, bu meslekten elini çekmesiyle ile geriden gelen çırak bulamayan bakırcılık mesleği adeta can çekişiyor. 1900 yıllarda Ermenistan’dan bakırcılık mesleğini öğrenip Kahramanmaraş’a gelen ustalar yıllarca bu mesleği el emeği göz nuru olarak işlerken şu anda çırak bile bulanamıyor. İkinci jenerasyon bakırcı ustaları mesleğe çırak bulamadıklarından dert yanarken üçüncü neslin yetişmediği için bu mesleğin tamamen biteceğini savundular.

 

ANADOLUDA İLK BAKIR KAHRAMANMARAŞ’TA İŞLENİRDİ

Türklerin Balkanlardaki egemenliği sırasında kurulmaya başlanan ve çeşitli teknikler üzerinde başarılı bir şekilde çalışan maden sanatı Atölyelerinin bulunduğu yerleşim merkezlerinin başında Ustova, Petkova, Üsküp, Priştine, İştip ve Saraybosna gelirdi. Anadolu’da ise, Kahramanmaraş, Gaziantep, Mardin, Diyarbakır, Siirt, Malatya, Elazığ, Erzurum, Trabzon, Giresun, Ordu, Sıvas, Tokat, Kayseri, Çankırı, Çorum, Amasya, Kastamonu, Gerede, Konya, Burdur, Denizli, Muğla, Kavaklıdere, Afyon, Kütahya, Balıkesir, Bursa, İstanbul ve Edirne, Bu merkezler Osmanlı İmparatorluğu döneminden beri çeşitli teknikler üzerinde başarılı bir şekilde çalışan geleneksel maden sanatı atölyelerin bulunduğu yerler arasındaydı. Bakır kap yapım teknikleri, Dövme, Dökme, Sıvama, ( Tornada çekme ) ve preste basma olmak üzere 4 ana bölüme ayrılır. Binlerce yıldan beri uygulanan dövme tekniği, bakır külçeyi çek içlemek suretiyle şekillendiren bilinen en eski teknik olarak karşımıza çıkıyor. Daha sonra döküm

Tornada çekme, Preste basma gibi teknikler gelişir. Ve yakın dönemlere kadar bakır eşya mutfaklardaki yerini korur. Ancak 1950 li yıllarda Sosyo ekonomik yapı hayat tarzını hızla değiştirdiğinden dolayı Alüminyum, Plastik gibi ucuz alternatif malzemeler ortaya çıkar. Bu durumda bakırcılığın gerilemesine neden olur. Geleneksel kültürün sürekliliği bu zanaatın tamamen yok olmasını önler. Ancak Bakırcılık sanatı azalarak da olsa devam eder. 1970’lerde ise Turistik talebin el sanatlarında yoğunlaşması bakırcılığı da canlandırır ve iç talepte genişler. Bu defa bakır eşya mutfaklarda yemek pişirmek için değil, süs eşyası olarak kullanılmaya başlanır. Yani 50 yıl önce mutfaklardan kovduğumuz bakır eşya şimdi salonlarımızı süsler hale geldi. 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER