BENİM PSİKOLOJİM ETKİLENİYOR, YA SİZİN?

BENİM PSİKOLOJİM ETKİLENİYOR, YA SİZİN?

BENİM PSİKOLOJİM ETKİLENİYOR, YA SİZİN?

 Yazıya "Türkiye'ye neler oluyor?" sorusu ile başlamak gerekir ama, inanın ne olduğunu bilenler var.

Hükümetin 'çözüm süreci' adı altında başlattığı olgu, birilerini rahatsız etmiş olmalı ki; yaklaşık 2 yıldır gelmeyen acı haberler, son günlerde peşi peşine gelmeye başlaması ile yerini 'çözümsüzlük sürecine' doğru götürüyor.
Ramazan bayramının hemen ardından acı haberler gelmeye başladı.
Şehit haberleri ile ülke yeniden sarsılıyor.
Televizyonların ana haber bülteni, terör saldırılarında şehit olanların haberleri ile geçiyor.
Önceki gün de bir binbaşımız, hain saldırıda şehit oldu.
**
Geçenlerde bir film izliyorum:
Filmin bir sahnesinde yaşlı bir adam, genç bir insana nasihatte bulunuyor; düşmanlıkla ilgili.
Diyor ki:
"Evlat, düşmanın karınca olsa bile küçümsemeyeceksin. Tetikte olacaksın. Gözünü dört açacaksın. Düşmana merhamet göstermeyeceksin. Merhametin sonu felakettir. Düşmanına aman vermeyeceksin. Ama dikkat edeceksin; düşmanın aciz ise vurmayacaksın, yaralı ise yarasını saracaksın."
Nasihat uzayıp gidiyor.
Ama son cümle can alıcıydı: "Düşmanın ne kadar çok ise, sen de o kadar büyüksün!"
Bu söz, beni çok düşündürdü.
Gece boyunca düşündüm durdum. Sıcaktan da uyuyamadığım anda, yatakta bir sağa bir sola dönerken beynimi "Düşmanın ne kadar çok ise, sen de o kadar büyüksün!" cümlesinden arındıramadım.
**
Türkiye'nin düşmanı çok.
Her geçen gün de yeni düşmanlar ortaya çıkıyor.
Atatürk'ün "Gençliğe Hitabesi"nde dile getirdiği bir ifade aklıma düştü: "…dahilî ve haricî bedhahların olacaktır."
Bedhah, TDK Genel Türkçe Sözlük'te "Başkasının kötülüğünü isteyen, kötü yürekli" olarak tanımlanıyor. Farsça bir kelime ve sıfat olarak belirtiliyor.
Ülkemizin, insanımızın kötülüğünü isteyen içte ve dışta bir çok kötü yüreklinin olduğunu artık, bir ayağı mezara girmişten tutun da gözünü dünyaya yeni açana kadar herkesin bildiği de bir gerçektir.
Milletimiz, tarih boyunca diğer topluluklar tarafından helak edilmeye çalışılmıştır.
Her ırk ve dinden insandan oluşan devletimiz, tarih boyunca yok edilmek istenmiştir. 
Türk'ü, Kürt'ü, Çerkez'i, Ermeni'si, Süryani'si,  Rum'u, Roman'ı, Yunan'ı, Bulgar'ı, Müslüman'ı, Gayrimüslim'i yüzyıllardır bir arada yaşayıp gelmiştir.
Türkler'in Anadolu'da hakimiyet kurmaya başladığı yıllardan bu yana, tarihin her safhasında bu birlik ve beraberlik bozulmaya gayret edilmiş; tarihin bir çok safhasında da bedhahlar bunda tam anlamı ile olmasa da muvaffak olmuşlardır.
Küçük bir boydan, küçük bir beylikten, küçük bir devletçikten vücuda gelen ve 7 düvele hükmeden imparatorluk sürecine, imparatorluğun yıkışından Cumhuriyetimizin kuruluşuna ve bugünlere kadar dahili ve harici bedhahlar hep var olmuştur.
**
Türkiye büyük bir devlettir.
Düşmanlarımızın çokluğuna baktığımızda bunu bir kez daha anlıyoruz.
Tarihin her safhasında var olan düşmanlarımıza, her geçen gün de yenileri eklenmiştir. Türklerin kökeni olan Ortaasya'dan itibaren de yeni düşmanlar türemiştir.Cumhuriyet tarihimizde de bu düşmanlar hep var olmuştur.
Burada tarihi dersi verecek değilim elbette.
Ama her an dahili ve harici bedhahlar var olduğunu da unutmamak gerekir.
**
Ülkemin televizyonlarından, haber ajanslarından yansıyan son zamanlardaki anarşi, terör içeren haberler psikolojimi bozuyor.
Sizin bozmuyor mu?

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER